Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu, 2024 başından itibaren Avrupa’da ve yakın ülkelerde çocuklarda kızamık vakaları bildiriminde artış yaşanması nedeniyle halkı bilgilendirmek amacıyla açıklama yaptı.

Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu adına yazılı açıklama yapan Dr. Ayşe Sayılı Erenel, son günlerde yakın coğrafyada ve komşu ülkelerde bildirilen erken çocukluk çağı kızamık vakalarının sayısındaki artışın endişe verici olduğunu bildirdi.

Hastalığın, kızamık virüsüyle enfekte olunmasıyla ortaya çıktığını, temas yoluyla kolayca bulaştığını ve solunum yoluyla da hasta kişilerin virüsü etrafa saçtıklarına işaret eden Erenel, bağışıklığı zayıf olanlarda ve küçük çocuklarda oldukça ağır seyir gösteren hastalığın, nadiren de olsa ölümle dahi sonuçlanabileceğinin altını çizdi.

Dr. Erenel, açıklamasında şunlara değindi:

“Başlıca belirtileri ateş yüksekliği, döküntü olup, komplikasyonları arasında kulak iltihabı, zatürre ve beyin inflamasyonu gibi ciddi durumlar bulunmaktadır.  Ayrıca geç dönemde ciddi nörolojik komplikasyonlar çıkabilir.

Kızamık enfeksiyonundan korunmanın en kesin yolu aşı olmaktır. Sağlık Bakanlığı’nın önerisi doğrultusunda çocuklarımıza bir ve dört yaşında olmak üzere toplam iki kez kızamık aşısı yapılması tavsiye edilmektedir.  Bir yaş altı aşısız bebekler, bir ile dört yaş arası henüz aşıları tamamlanmamış çocuklar ve eksik aşılı kişiler risk altındadır. Biz çocuk hekimleri aşılamanın ne kadar önemli olduğunu ülkemizde her fırsatta vurgulamaktayız. Bu vesileyle bir kez daha çocukların tüm aşılarını zamanında ve eksiksiz olarak yaptırmalarının önemini ailelere hatırlatmak istiyoruz.

Yakın coğrafyamızda artan kızamık vakaları nedeniyle özellikle kızamık aşılarının tam olduğundan mutlaka emin olmaları gerektiğini tavsiye ediyoruz. Ancak ülkemizde bulunan yabancı nüfusun aşı durumu konusunda sağlıklı bilgi sahibi olmak amacıyla ilgili tüm paydaşları bu konuda çalışma yapmaya davet ediyoruz.

“Dışarıdan gelen nüfusla ilgili kontrol…”

Ülkemizde kızamık enfeksiyonunun görülmesini engellemek amacıyla dışarıdan gelen nüfusla ilgili olarak kontrol mekanizmalarını güçlendirmek ve gerekli sağlık taramalarını yapmak gerekmektedir. Bu grup içerisinde de aşıları eksik olanların aşılanması konusunda çalışmalar yapılmasına öncelik verilmesi gereklidir. Çok kolay bulaşabildiğinden enfekte aşısız kişilerin toplum içerisinde ve okullar, kreşler gibi kalabalık ortamlarda pek çok çocuğa hastalığı aktarmaları kaçınılmaz olacaktır. Aşıları eksik olan kişilere yönelik aşılama çalışmaları bu durumda öncelikli hale gelmelidir.

Toplum sağlığının korunması için, olası bir kızamık salgını tehdidiyle mücadelede iş birliği, koordinasyon ve hızlı hareket etmek oldukça önemlidir.

Toplumun bilinçlendirilmesi ve ülkeye giren yabancı nüfusun aşı durumunun tespit edilmesine yönelik ilgili otoriterlerinin zamanında alacağı koruyucu tedbirler, benzer durumların ülkemizde de yaşanmaması için hayati önem taşımaktadır.”