Ülkedeki halkın hali perişan.
Herkes borcun içerisinde âdeta eziliyor.
Çalışanlardan tutunda iş insanlarına kadar herkes borcun içerisinde debelenip duruyor.
Borç kapanmıyor giderek artıyor.
Çünkü verilen borç döviz olarak verilmiştir. Bu yüzden yükselen döviz karşısında TL ödenen insanlar nasıl borcunu kapatmış olacak ki. Mümkün değildir.
Döviz karşısında ekonomide bu şekilde kötü bir şekilde gidiyor. Yani kısacası ekonomi her haliyle batmış durumdadır. Vatandaşın maaşı TL, fakat iğneden ipliğe kadar herşey döviz üzerine hesaplanıyor bu da vatandaşın eline aldığı parasının her gün döviz karşısında eridiğini gösteriyor. TL olarak maaş alan insanlar borcunun da döviz olması karşısında nasıl ve ne şekilde borcunu ödeyip de katmış olacaktır? 
Mümkün değildir, artan döviz karşısında borcu kapatılsın. 
Borçlu olan insanlar bitmiş durumdadır. Borcun altında kalmış durumdadır.
Ülkeye giren her ürün bugün döviz olarak giriyor. Bu sebepten dolayı üretici ve iş alanındaki insanlar da çok kötü durumdadır.
Borçsuz ev kalmadı gerçekten de ve maaşı bu insanların ancakta borcuna gidiyor artan döviz sebebiyle. 
Peki bu insanlar ne yiyecek ne içecek? Masraflar nasıl karşılanacak?
Peki ya kirada olanlar ne yapacak?
Bakınız gerçekten de ülkenin ekonomisi bitti.
Piyasanın durumu malum döviz karşısında ne halde olduğu da ortada.
Borçlu insanlara bugün baktığımız da mahkemeler bu insanlar ile her gün dolup taşıyor.
Bakınız KKTC mahkemelerinin yıllık faaliyet raporuna göre son 13 yılda, “alacak verecek”, “banka/icar satış”, “karşılıksız çek”, “tahliye”, “tazminat” konularında toplam 229 bin 988 dava dosyalandı.
Bu kadar küçük bir yerde bu kadar çok dava yer alıyor.
Bu ne demektir bilir misiniz?
Bitişimiz demektir!
Bir de bu yıl işçi ile işverenler arasında yer alan iş davaları da vardır.
Yine işçilerin alacak davaları da vardır.
Gerçekten de durum çok kötü.
Ne olacak peki?
Nasıl kurtuluş olunacak?
Hükümet edenler ne yapıyor?
Sadece seyrediyor hepsi o kadar.
Hiçbir tedbir, hiçbir önlem çare üretmiyorlar.
Hükümet olmak böyle mi?
Kredi borcu olan insanlar borcunu ödeyemez halde. Mahkeme kararı ile ya evi olanın elinden gidiyor ya da yoksa evi hapse mahkum olacağı söz konusudur. Bu durum karşısında hükümet hiç bir şey yapmıyor. 
Bakınız son 13 yılın istatistiklerine bakıldığında banka/icar satış konusunda toplam 58 bin 103 dava dosyalandı.
Bu rakamlar göre halkın durumu çok zor.
Nasıl kurtulacak?
Ne yapacak?
Yine bakınız sadece 2018’de 12 bin 325 dava görüldü. Bu davaların 4 bin 380’i Lefkoşa’da, bin 738’i Mağusa’da, 3 bin 874’ü Girne’de, bin 161’i Güzelyurt’ta, 759’u İskele’de, 376’sı Lefke’de dosyalandı.
Peki hapse giren insanlar?
Bu yıl daha çok dava, daha çok insan hapse girmiş olacaktır çaresiz olarak.
Evet ne acıdır ki hükümet edenler ülkedeki ekonomik sorunlara çare bulmuyor.

Onlar sadece koltuklarında keyif yapıyorlar hepsi o kadar.