Konuşuyoruz ama anlaşıyor muyuz ?
Hiç sosyal ilişki kurmadan yaşamaya çalışalım olur mu ? Olmaz değil mi ?
Yoruluruz tükeniriz hatta belki hasta bile olabiliriz…
Peki eğer ‘’ sağlıklı sosyal ilişki’’ kurmazsak da aynı şeyler başımıza gelir mi ?
Evet gelir …
Gene yorulur, gene tükeniriz.
Bunun için doğru ve kontrollü ilişkiler kurmalıyız buda doğru insanları hayatımıza alarak olur.
‘’ Gönderilen mesaj her zaman alınan mesaj değildir. ‘’ demiş Virgina Satir.
Bu yanlılıktaki kişiler evrendeki tüm bireylerin kendileri gibi olduklarını varsayarlar.Kendi varsayımları ve inançları ışığında yaptıkları değerlendirmenin karşı taraf içinde geçerli olduğunu düşünürler. Bu durum iletişim gücünü zayıflatır. ‘’ Benim sorumsuz biri olduğumu düşünüyor ‘’ ya da ‘’ beni umursamıyor ‘’ gibi düşüncelerin doğruluğuna inanır ve gerçeklikten hiç şüphe etmezler,oysa ki gönderilen mesaj bu olmayabilir. Bu duruma bilişsel davranışçı terapide ‘’ akıl okuma ‘’ denir. Yapılan terapi seansları ile kişinin gerçekçi düşünmeye yaklaştığı görülmektedir.
Dinleme sizce nedir? Karşınızdaki konuşuğu sırada beklerken yaptığınız şey mi?
Dinlemek; konuşmak sırasının kendine gelmesini beklemek anlamına geldiğinde ilişkilerde sorunlar çıkıyor.Çünkü söylenenler sadece duyuluyor ancak anlaşılmıyor ya da bazen işe gelenler,işe gelindiği gibi anlaşılabiliyor. Kendimizi ,çevremizi, bedenimizi, zihnimizi, karşımızdakini ve doğayı dinlemek gerek. Biz insanlar genelde, düşünmekten çok sonuca geçmeyi, odaklanmaktan çok geçiştirmeyi ve iyi dinlemekten çok konuşmayı seviyoruz. Birçok amaçla karşımızdakini dinleyebiliriz; durumun ne olduğunu anlamak için, kendinizi savunmak için, ilgileniyormuş gibi görünmek için, yüzeysel olarak bir fikir sahibi olmak için ya da karşı tarafı kırmamak için.Fakat asıl önemli olan aktif dinlemektir.Aynı zamanda kaliteli iletişim sağlayacak olan kavram da aktif dinlemektir. En son ne zaman birini gerçekten dinledik, karşımızdakini rahatsız eden konunun çözümünü arayarak kaliteli bir şekilde tartıştık? Aktif dinlemenin sınırları hem sağlam hem de değişkendir ve değişim iyidir. İletişimi sağlıklı sürdürmemizi sağlar.
Özellikle evliliklerde karşılıklı konuşulanların anlaşılmamasından ya da yanlış anlaşılmasından yani iletişim sıkıntısından dolayı sorunlar çıkıyor ve zamanla çift arasındaki iletişim,kopma noktasına geliyor. Her konuşma neredeyse kavgaya dönüyor. Peki ne yapmalı? Nasıl anlaşmalı? İşte birkaç ufak ipucu:
* Karşınızdakini bir konuda şikayetini dile getirirken fırsat bu fırsat deyip siz de kendi şikayetlerinizi dile getirmeyin.Konuları çorba ederseniz içinden çıkılmaz bir hale gelir.
* Sorunu anlamaya ve çözüm üretmeye yönelik sorular sorun.Yani aslında ne anlatmak istediğini duymaya çalışın.
* Meselenin özünden uzaklaşmamaya çalışın.Konuyu çerçevelendirin ve mümkün olduğunca çerçevenin içinde kalmaya çalışın.Geçmiş meseleleri ısıtıp konuya katmayın.
* Anlatacaklarını tamamen bitirmesine izin verin.Araya girip yorum yapmayın veya kendinizi savunmaya çalışmayın.
Peki siz ilişkilerinizde konuşuyor ama anlaşıyor musunuz?
Anlaşılıyor musunuz?
YAZIYA YORUM KAT