UBP milletvekili ve meclis başkan yardımcı Zorlu Töre Guterres çerçevesinde bir anlaşmayı kabul etmiyoruz diyor.
Zaten UBP hangi anlaşmayı kabul etti ve edecek?
Hiçbir anlaşmayı!
Çözümsüzlük çözümdür her zaman onlar için!
Statüko'nun böyle sürüp gitmesi onların çıkarlarına her zaman yarayan bir anlayıştır.
Bir çakıl taşı dahi vermeyiz diyen UBP, hep bu doğrultuda hareket etti.
Derviş Eroğlu, cumhurbaşkanı olduğu dönemde de yine bir tek çakıl taşı vermem demişti.
Bir tek çakıl taşı vermen diyenler 1974'ten bu yana bu bölünmüş ülke için ne yaptılar?
Bir tek çakıl taşını vermeyenler, ki burada yer alan birçok toprak, Rum tapulu malıdır. Bunları vermeyenler... Rum hak sahiplerine mallarını kimlere peşkeş çektiler değil mi?
Getirdikleri birçok TC kökenlilere bu malları dağıttılar. Birçok Güney göçmeni malını alamazken, onlar kendi yandaşlarına ve kendilerine en iyi yerleri peşkeş çekerek üzerine çullandılar. Mal sahibi olmayanlar, 1974'ten sonra Rum mallarının sahibi oldular. Çıkardıkları yasal sayılmayan tapularla Kuzeyi akılları sıra tapularına geçirecekler. Evet, bizlerde bunları da söylediğimizde ve de yazdığımızda, kan döktük bizim hakkımızdır. Kanla alınan, masada kalemle verilmez diyorlar. 

1974'ten bu yana tam 50 yıl geçti. Kocaman 50 yıl! 

Bu süre zarfında toplumun refahı, huzurlu bir yaşamı için ne yaptılar?

Her zaman hükümet oldular. 

Ama bakınız ne hale geldi yarı bölünen ülke: Nüfus akışı sayesinde her zaman seçim kazandılar. Kıbrıslı Türkleri bu şekilde azınlığın getirdiler. Hep kendi çıkarları hükümranlıkları için. Her görüşmelerde paçaları tutuşarak çözüm karşıtlığına başlarlar. Çünkü tek gayleleri saltanatı kaybetmemektir. Kurdukları bu haksız ve de yağmacı düzeni yitirmemek! Bunu yitirdiler mi bittiler demektir. Her türlü haksızlık, her türlü yağma bu düzende! Onlar bunu nasıl terketsinler. Yasal devlet olundu mu, bunları yapmayacaksın, dünya hukuku senin hukukun olacak, bu yüzden çözüm istemeyen bu güçler hesap verecekleri için neden yasal ve de dünya hukuku'nun içine girsinler. Onlar bu şekilde yasa dışı bir yapıda her haltı bu şekilde yapmak istiyorlar. 
Zorlu Töre, Guterres çerçevesini kabul etmiyoruz diyor.
Korku büyük desenize...
Paçaları tutuştu efendilerin...
Ve bakın ne diyor Töre:
Garantiler bitecek...
Türkiye'nin tek yanlı müdahale hakkı kalkacak...
O yüzden hayır!
Gerekirse referanduma gideriz.
Giderseniz kazanacağınızı mı zannedersiniz?
50 yıl bu halkı ne hale getirdiniz...
Bunu hesabını o referandum da alırsınız...
Her neyse...
Tek yanlı müdahale kötü mü?
Hiç de değil!
Kaldı ki bu tek yanlı müdahale Rum toplumu içinde geçerlidir.
Hiç bir garantör kurulacak olan devlete tek yanlı müdahale edemeyecektir.
Bundan daha iyi garanti mi olur iki toplum için!
Evet...
Korkuları, tek yanlı müdahale konusu değildir. Korkuları artık 50 yıldır yaptıklarını yapamayacaklarıdır.
Yani kısacası ye baban ye son bulacak!