Hasan Nihat Erduran, bunun yanında ülkedeki sorunlar karşısında duyarlı olarak davranarak yinede ilgisini göstermeye devam ediyor. 

Ama ne acıdır ki yetkili olmadığı için görev başında olan idarecilere meram anlatamıyor. O kadar uyarılarına karşın aldırış eden yok. Çünkü yetkili değildir. 
O emekliye çıktı ve hiç bir hükmü de olmaz anlayışı ile dinleyen onu çıkmadı.
Böyle anlayış mı olur?
Böyle devlet idaresi mi olur?
Devlet büyük paralar karşılığı bir çok kişiyi yetiştirecek ve işin ehli durumuna getirecek ve ondan sonrada siyasetçiler tarafından şu alınacak, şu atanacak denilerek işi bilmeyen kişiler görevlere getirilmiş olacak. 

Evet, her zaman olduğu gibi parti rozeti ile böylece bu şekilde hareket ediliyor ve bugün bu hallere geliyoruz.
Peki işi bilmeyen bir kişiyi veya kişileri müdür olarak siyasiler atarsa ne olacak? Baştan savma işler yaşanmış olacak. 

O müdürler ya da atananlar işi öğrenmesi, tecrübeli hale gelmesi için bir söz vardır onu hatırlayalım. Yüz fırın ekmek yemesi gerekir. Bu da ülkenin canına okuması demektir ta o işi öğrensin. Hal böyle olunca da büyük tehlikeler yaşarız.
Siyaseten bu şekilde devam eden atamalarla iş bilmezlik devam eder gider.
Peki bunlar doğru mu?
Siyasilerin bu şekilde atamaları sayesinde ne acıdır ki kötü şeyleri yaşıyoruz.

Lefkoşa Girne yolunun yapımında olduğu gibi.

Dört gencecik insan bu yol sayesinde ölüme götürüldü.

Evet suçlular var.

Bu yolun yapımını görmeyenler.

Başta Ulaştırma bakanı.

Ve ona bağlı sorumluları.
Bir kişi daha çıkmadı meclisten gelin dokunulmaz hakkını kaldıralım desin.
Hepsi de rahatça yerinde oturuyor.
Hadi dokunulmazlık kalksın.
Suçu olan yargılansın.
Eskilerden bugün yenilere kadar herkes ama herkes yargılansın. 
Ama nerede değil mi?
Öyle dürüst değiller.
O mecliste sadece ahkam keserler hepsi o kadar.
Dokunulmazlık kalktı mı hepsi de yargılanacak, korkuları bu zaten!

Onun için kimse hesap vermeyecek.

Olan o giden canlara oldu.

Kimin gaylesinde!