Memleket halleri
Memleketin etrafındaki denizlerde sondaj platformları ve savaş gemileri konuşlanmış durumda. Denizlerimizin altında milyarlarla ifade edilen zenginliklerden bahsedilirken eller de silahların tetiklerinde. Kıbrıs'ın her iki tarafındaki egemen güçler konuşup uzlaşarak bu doğal zenginlikleri Kıbrıslı insanların lehine olacak şekilde kullanılmasını sağlamaya çalışmak yerine, işi hamasete boğarak gerilimi yükseltmeyi tercih ediyor. Neymiş? Her iki tarafın egemenleri kendi toplumlarının çıkarını savunuyormuş!
Kıbrıslı Rum egemenler, "doğal kaynakların devletin malı olduğu" safsatısını öne sürerek akıllarınca nasıl Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti'nin de facto hükümeti olmayı ve Kıbrıslı Türk topolumunu devletten dışlamayı başardılarsa, benzer yolla Kıbrıs'ın doğan kaynaklarının da üzerine oturup emperyalist ülkelere peşkeş çekme sevdasında.
Kıbrıslı Türk egemenler ise, "doğal kaynakların Kıbrıslı toplumların ortak malı olduğu" iddiasıyla taksim politikasında ısrar etmekte, bu amaçla Kıbrıslı Türk toplumunun haklarını Türkiye'ye devrederek askeri güç ortaya koyarak hak kazanma sevdasında.
Kıbrıs'ın her iki yakasındaki egemen güçlerin bu konudaki tutumları Kıbrıs'in geneline yarar değil zarar getirecek tutumlardır. Taraflar bu tutumlarını ileri götürmeye çalıştıkları oranda bölgedeki petrol savaşlarını Kıbrıs'a da taşımaya katkı yapacaklardır.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, emperyalis devletler Kıbrıs'ta yaşanacak bir savaşın engelleyicisi değil tersine kışkırtıcısı olacaklardır. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya vb ülkeler dünyadaki petrol kaynaklarını sömüren ülkeler olmaları yanı sıra, silah üretip satarak kandan beslenen ülkelerdir de.
Kıbrıs'ta yaşanacak bir savaştan bu emperyelist ülkeler hem silah satarak, hem de bölgedeki doğal kaynakları daha ucuza kapatarak çift yönlü kazançlı çıkacaklardır.
Bu gerçekler gün gibi ortadadır. Bu ülkenin ilerici, aydın insanlarına düşen görev hiç gecikmeden, şimdi, hemen harekete geçip Kıbrıslı insanları uyarmak, hatta örgütlemek ve emperyalizme hizmet edecek savaşa karşı çıkmaktır. Bununla birlikte Kıbrıs'ın her iki tarafındaki şoven egemen güçlere karşı da tavır alıp barışçı yolların sonuna kadar zorlanmasına yönlendirmektir.
Yoksa sonrası kan, gözyaşı ve sömürüdür.
YAZIYA YORUM KAT