Lapta bölgesinin başpınar yavuzlar mahallesinin yolu halen daha aynı şekilde durmaktadır.
Yağışlar nedeniyle birçok yer su altında kalırken ve de evleri su basarken bir de yolların çökmesi büyük bir zarara neden olmuştur. Tabii ki burada suçlu olan idareci sayılan mercilerdir. Doğaya karşı yapılan yanlış inşaatlar nedeniyle bu şekilde büyük tahribatlar yaşanmıştır. Bölgelerde yer alan belediyelerden tutunda, kaymakamlıklar ve iç işleri bakanlığı bunların sorumlusu ve suçlusu sayılırlar.
Çünkü izinleri veren onlardır.
Derelerin içine kadar inşaat verenler.
Doğanın dengesini yerle bir edenler onlardır.
Hal böyle olunca bunları da yağan yağışlar nedeniyle yaşamış oluyoruz.
Eskiden de yağışlar vardı hem de öyle bir yağış oluyordu ki haftalarca yağardı. Bu yağışlar yüzünden hiçbir yeri ne su basardı ne de yollar çökmüş olurdu. Çünkü yoktu derelerin yatakların önleri kapansın. Su akarken yerini bulurdu. Yatağı kapanmış değildi. Ama bugün bunlar yoktur. Her tarafı kapanan ve suyun akışını bırakmayan yapılaşma bugün bunları getirmiş oldur. Zarar ziyan her yerde büyük. Maddiyat çok. Bunları tazmin etmek tabi ki paraya dayanmış oluyor. 
Her neyse.
Gelelim Laptanın durumuna.
Başpınar yavuzlar mahallesi halen daha öylece terk edilmiş durumda. Zarar ziyana uğrayan konut sakinlerine sadece yiyecek yardımı yapıldı. Bunun yanında esas büyük zararları halen daha giderilmedi. Evlerin içerisi batıp çıkan ne TV, ne buz dolabı, yatak odası, koltuk takımı harap olan insanlara gereken yardım elini uzatmayan hükümet edenler, bugün bunun yanında meydana gelen bölgedeki yolun yerle bir olması, aynı zamanda araçların dere içerisine sürüklenip kullanılmaz hale gelmesi karşısında hiç bir mağduriyet giderilmeyerek vatandaşlar öylece bırakılmıştır.
Dediğim gibi sadece yiyecek vermekle yetindiler hepsi o kadar!
Böyle devlet olur mu?
Hükümet etmek bu mudur?
Belediye başkanı biz belediye olarak bu yolun tekrardan düzenlenmesi adına bir şey yapamayız diyor. Çünkü geçmiş belediye başkanından kalma büyük borç içerisindeyiz. Bu sebeple bu yolun yapımı büyük bir kaynak istediği için gücümüz buna yetmiyor diyerek, yol bu şekilde kendi kaderine terk edilmiştir. Tabi ki bu yol çevre mahalle halkının tek giriş ve çıkış yolu olduğu için bu yolu kullanmaları kaçınılmazdır. Düşünün siz belediye olarak izinler verilecek ve buraya birçok apartman, müstakil evler yapılacak, ama gel gelelim yol, alt yapı yapılmayacak. Buna da izin verilmiş olacak diğer ilgili merciler tarafından. Hiç kimse de hani yolun? yap yolunu görelim demeyecek hep birlikte onay vermiş olacaklar. Düşünün siz rumdan kalma dar yol halen daha kullanılıyor. Halbuki ikinci çıkış bir yol daha yapılması gerekirken, hiç kimse bunu kaale bile almadı.
Dere ile birlikte olan bu yol bugün ha çöktü, ha çökecek durumdadır. Zaten yolun dar olması bir ayrı tehlike mahalle halkı için! 

Hiçbir önlem yok! 

Araçlar herhangi bir durumda dere içine düşmeleri her zaman için an meselesidir. Asfaltın altı toprak ve bu toprak dereye doğru kayıyor. Bu yolu kullanan sürücüler adet can korkusu içindedir. Ama hiç kimsenin de umurunda değil.
Evet.
Para yok, borç var diyen bir belediye var.
Hükümet deseniz o da ayni.
Parası kaynağı yok.
E ne olacak bu insanlar?
Söyleyin efendiler, ne olacak bu insanlar?