Neden UBP?
İşte sorulacak soru budur.
Ülkede büyüklü küçüklü onca parti var
- Hiç birinin kurultayı bu denli konuşuldu mu?
- Hiç birinim kurultayında bu kadar çok aday çıktı mı?
- Hiç birinin kurultayında adaylar bu denli çirkefleşti mi?
- Hiç birinin kurultayı böyle bel altı vurularak yargıya düştü mü?
- Hiç birinin kurultayına şaşaalı bir şekilde sosyal medya tanıtımları ile yüzlerce aday başvurdu mu?
- Hiç birinin kurultayı haftalarca gazete, TV, Web TV’lerin konusu oldu mu?
Şimdi gelelim bu soruları sormamızın ana sorusuna:
Hiçbir parti kurultayında bu kadar çok para harcandı mı?
Çok uzun süredir pandemi dönemindeyiz ekonomik olarak toplumsal çöküş içinde olduğumuz bir dönemden geçiyoruz.
Başbakan ile vekil arasında taş patlasa kaç para maaş farkı olacak.Başkan seçilmek için bu kadar para harcanır mı?Adayı bilmem kaç kere dolaşmak,izaz ikram,yeme içme masaları,benzin harcamaları sırf bu kadar küçük maaş farkı için mi?Birbirinize saldırmak sırf bu küçük maaş farkı için mi?Yoksa o koltuğa oturunca bundan önceki Başbakan Saner gibi ‘’Türkiye ile en iyi ben anlaşırım’’diyerek hava atmak mı?
Siz parti Meclisi adayları sünnet veya düğün varmış gibi seçilmek uğruna o kadar parayı niye harcıyorsunuz? Sanki da parasız olan bu göreve gelmek için başvurmadığınız yol yok. Bu göreve seçilirseniz kendinizi sanki da vekil seçilmiş sanacaksınız. Alt tarafı seçilirseniz vekil seçilenleri Mecliste yaptığı gibi size sorulan her soruya evet deyip parmak kaldıracaksınız. Hükmünüz o kadar. Bile bile neden bu harcamaları yapıyorsunuz.
Toplum bütün bu soruların cevabını sizden daha iyi biliyor. Hatta o övünerek 17000 delegenin önüne çıkacağız dediğiniz delegeler da bu soruların cevabını her kesten iyi biliyor.
Düzeni siz kurdunuz. Ganimet ve makam, memur gibi işler sizden sorulur. Size oy vermeyenler bile delegeniz sırf karşınızda görünüp mağdur olmamak için.
Yoksa bu üye sayısı ile bırakın büyük parti olmayı uzak ara tek başınıza iktidar olurdunuz. Müdahaleler ile seçim kazanmazdınız. Çünkü bu kadar delege ile ihtiyacınız olmazdı.
Sevinin ilk müdahale 29 Ekim Resepsiyonuna toplumda ayrıcalık yapılarak eski iki Cumhurbaşkanı ile iki parti CTP ve TDP davet edilmedi. Sanki bunlar TÜRK değil ve Türkiye düşmanıdırlar mesajını topluma verdiler.
Bakın şuna Türkiye’de Atatürk heykelleri yıkılırken seyirci kalanlar, Kuran kurslarında Atatürk’ü sarhoş din düşmanı ilan edenler, Diyanet işleri aracılığı ile tecavüzleri haklı kılacak bademleme,baldız dahil tecavüzün suç sayılmayacağını açıklayan Türkiye’nin bu günkü iktidarı Atatütk’çü ve 29 resepsiyonuna bu hükümeti sevmeyenler davet edilmedi.
İyi ki etmemişsiniz toplum belki bu sayede gerçek Atatürk sevenlerini anlamış olur.
YAZIYA YORUM KAT