Öfke Kontrolünün Günümüzdeki Yeri
Pek çok insan öfkesini salıvermesinin kendisini hastalıklardan koruyup, diğer insanların ondan korkup daha çok saygı duyduklarını ve problemi kökten çözdüklerini zannedebilirler ancak ne yazık ki öfke şirkette de ailede de pek çok kılığa girip gezinir, dolaşır ve çeşitli zararlara yol açar. Araştırmalar, kızgınlık duygusunun ‘boşaltılmasının’ kızgınlık,öfke ve saldırganlığı daha çok artıdığını ve sorunu çözmek için hiçbir yararı olmadığını göstermektedir. Onun için en iyisi, kızgınlığınızı neyin alevlendirdiğini bulmanız ve kendinizi kaybetmeden, bu nedenlerle başa çıkabileceğiniz stratejileri geliştirmenizdir. Kızgınlığa yol açan insanları, olayları yok edemezsiniz, onlar çoğunlukla en yakınlarınız, sevdikleriniz veya çalışma arkadaşlarınızdır, onları değiştiremezsiniz. Yapabileceğiniz tek şey, bu insanlar ya da olaylar karşısında öfkenizi kontrol edebilmektir.
Neler Yapılabilir ?
-Gevşeme ; Derin derin nefes alın, sakinleştirici durum ve manzaraları hayal ederek zihninizde canlandırmaya çalışın, öfkenizi kontrol etmeye niyet edin. Karnınızı dolduracak şekilde derin nefesler alın, göğsünüzün üst kısmıyla sık sık nefes almanız sizi bunaltır. Rahat, huzurlu kişiler için ‘karnı geniş adam’ denir. Karınlarından derin ve yavaş bir şekilde solurlar.
-Düşünceleri Değiştirme ; Öfkeli insanlar, düşüncelerini küfrederek, bağırıp çağırarak, kırıp dökerek ifade etme eğilimindedirler. Kızgın olduğumuz zaman genellikle, olayları istemeden abartılı ve çarpıtılmış şekilde algılarız. Bu tür düşünce biçimlerinizi fark edin ve yerine daha mantıklı olanları yerleştirin. Kendi kendinizi doldurmak yerine, akılcı iç sesinizi davet edin. Her iki düşünceyi de zihninizden geçirerek deneyin. Öfkenizin hangi düşünceyle arttığını ya da azaldığını görün. Farkında olmadan çok sık kullandığımız ve bizi kızgınlık duygularına hazırlayan, otomatik olarak ‘asla’ ya da ‘her zaman’ gibi sözcükleri zihninizde yakalamaya çalışın. Bunlar, öfke duygunuzda haklı olduğunuzu düşünmenize yol açar. Durumla ilgili yargıyı koyduğunuz için problemin çözümüne de katkıda bulunmaz, çünkü öfke haklı bir nedene bağlı olsa da, çok çabuk mantık sınırlarını aşabilir. Sadece, yaşamın iniş ve çıkışlarından bazılarını yaşadığınızı düşünün. Öfkenizin kontrolden çıkmaya başladığı her zaman, beklentiler arzulara dönüştürülmelidir. Değiştirebileceğimiz bir şeyse çözüm yolları araştırabilir. Değiştirilemeyecek bir durumsa, çözüm için uğraşmak yerine, yapılacak en iyi şey sorunu kabul etmektir. Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın ama yanıtları hemen bulamıyorsanız, kendinizi cezalandırmayın, yavaşlayın. Aklınıza gelen ilk şeyi söylemeyin, asıl söylemek istediğinizi düşünün. Aynı anda karşınızdakinin de söylediklerini dinlemeye ve anlamaya çalışın. İnsanın eleştirildiği zaman savunmaya geçmesi doğaldır, eleştiriyi size yöneltilmiş bir ayna gibi düşünün. Düzgün bir ayna gibi gerçeği gösteriyorsa dikkate alın. Kahkaha aynaları gibi eğri, gerçek dışı gösteriyorsa dikkate almayın. Kendinize güveninizi diğer kişi ve olaylara bağlamayın. Onun yerine söylenenlerin altında yatanı bulmaya, asıl söylenmek isteneni dinlemeye çalışın. Ya da belki o ortamdan biraz uzaklaşıp rahatlamak isteyebilirsiniz. Ama kendinizin ya da karşınızdakinin öfkesinin kontrolden çıkmasına izin vermeyin. Sakinliğinizi korumanız, durumun elinizden çıkıp bir felakete dönüşmesini engelleyecektir. Karşınızdakinin ağzından maksadını aşan bir söz çıkmıştır.
İletişim yöntemlerinizi geliştirin ;
- Atılganlık, girişkenlik : Size gereksinimlerinizi ve meşru haklarınızı kabul edilir yollarla ifade etme becerisini öğretir.
- Dinleme : İletişim kanallarınızı açık tutmanızı sağlar. Genellikle dinlemiyoruz.
- Tartışma : İki insan arasındaki çatışmayı fikir birliğine vararak çözme sürecidir.
- Eleştirme : kişiliğe ve kimliğe dokunmadan, yapıcı eleştiri yapabilme ve alabilme becerisidir.
- Yansıtma : Kişinin, davranışının neden kabul edilemez olduğunu algılama sorumluluğunu alma becerisidir. Tanımlandıktan sonra, kabul edilemez olan davranış özel olarak açıklanır. Durumunun ortaya çıkardığı kâr, zarar ve üzüntüler ifade edilir.
- Övme : Diğer kişinin savunmacı davranma şansını azaltır. Mizah kullanın. Her şeyden önce daha dengeli bir bakış açısı sağlar. Birine öfkelenip de belli sıfatlarla etiketler takmaya başladığınızda bir an durun ve o insanın gerçekten o ‘şey’ ya da ‘öyle’ olup olmadığını düşünün. Bu sahneyi gözünüzün önüne getirin.
- Öfkesi çok yoğun olan kişinin davranışlarının altındaki temel mesaj, ‘Her şey benim istediğim gibi olmalı!’dır. Öfkeli insanlar kendilerinin haklı ve doğru olduklarına inanırlar. Planlarını değiştirmelerine ya da engellemelerine yol açan her türlü olay ve durum, onlar için dayanılmaz bir aşağılama gibi algılanır. Haklı olma savaşınızı mutlu olmanızın önüne geçirmeyin. Öncelikle mizah kullanmanın, sorunlarınızı gülerek geçiştirmek demek olmadığını, tersine onlarla yapıcı bir şekilde yüzleşebilmeniz demek olduğunu bilmelisiniz. İkincisi de mizah kullanayım derken, alaycı mizaha başvurmaktan kaçınmalısınız. Çünkü bu da sağlıksız öfke ifadesinin bir başka yoludur. Gün içinde özellikle stresli olacağını bildiğiniz saatlerde biraz ara verin.
Sendromsuz Pazartesi, musmutlu bir hafta diliyorum ...
YAZIYA YORUM KAT