Zafer Kurtuluş

Zafer Kurtuluş

Yazarın Tüm Yazıları >

Onursuzluk!

A+A-

Adeta dileniyorlar.
Ve bu dilenme karşısında hiç bir hükümet yetkilisi incinmiyor bile.
Kimse çıkıp da bu benim gururuma dokunuyor demiyor.
Neden böyle?
Nerede gurur?
Nerede insan onuru?
Yok değil mi?
Siyaset anlayışı adeta dilenciliğe dönüşmüştür.
Bizleri idare edecek kişiler, bugün elleri açık dilenci şeklinde para istiyor.
Bu kadar da olmaz diyorum.
Onura dokunuyor bunlar hep.
Ama maalesef efendilerin onuru kalmamış.
Onursuzca hareket ediyorlar.
Karşılıklı yapılan mali protokol işleri bu sefer bir araya gelmeden yapılıyor.
Yani imzalar bu şekilde de atılmış oluyor.
O seçtiklerimiz onların karşısında emir kulu olarak duruyor.
Para için yalvarıyorlar.
Padişahın karşısında el pençe divan gibi duruyorlar.
Bakınız Başbakan Tatar'ı Esenboğa Havalimanın'da Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Kemal Köprülü karşılıyor.
Peki ya bizde durum ne bu karşılama işinde?
Türkiye’nin başkan yardımcısı adaya geldiği zaman Ercan’da başta 
Başbakan Tatar ve diğer hükümet edenler karşılamıştı.
Hatta her zaman da askeri bando eşliğinde.
Bunun yanında ise komutanlar ve kırmızı halılar seriliyor.
Bu şekilde devlet mi olunur?
Nerede sizin itibarınız?
Onlar sizi bu şekilde karşılayacak da sizler tüm devlet ekranını orada toplayıp karşılama yapacaksınız.
Hem de Türkiye Başbakan yardımcısını.
Oysa sizde karşılamak için gönderin Lefkoşa kaymakamını.
Doğrusu bu olmaz mı?
Mademki başbakan Tatar'ı karşılayan elçiler olacak o zaman siz de ona göre davranmış olun.
Yani kısasa kısas.
Devlet eşitliği diyorsunuz da.
Hani bu eşitlik?
Nerede?
Diplomatik nezaket olmalı.
Nerede bu nezaket?
Hep rica, minnet içerisinde oluyorsunuz.
Devlet adamı olduğunuzu hiç dikkate almayarak bu şekilde makamları hiç etmiş oluyorsunuz.
Hal böyle olduğu zaman ise hiç bir saygınlığımız ve irademiz kalmıyor.
Bu ülkede yatırım sahibi olamıyoruz.
Tüm yatırımlar yine el pençe divan durulan Türkiye'nin yatırımları oluyor.
Getirilen su işi de öyle!
Kendi ödediğimiz bu yatırımın sahibi dahi olamadık.
Git gide Türkiye'ye bu şekilde bağımlı bırakıldık.
Oysa geçmişte bağımlı değildik.
Kendi kendimize yeter ve de artardık.
Her bir şeyimiz çalışıyordu.
Üretiyorduk.
Kendi öz kaynaklarımız vardı.
Bugün ise hem onursuzuk, hem de kendi kendimizi bitirmiş oluyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.