Taş Devri'nin sona ermesinin sebebi, taş bitmesi değildir. Alet yapımında taş yerine metal kullanmaya başlanınca taş devri sona ermiştir. Bu söz Deniz Gökçe’ye aittir.

İktisat değil mi uydur uydur söyle diyor Ege Canset hocamız.

Bizde de ekonomiyi yönetenler tam da bu cinsten.

Doların yükselmesi (daha doğrusu Türk Lirasının perişan olması) her türlü fiyatı etkilediği gibi dış ticaret açığını, dolayısıyla cari açığı (döviz açığını) artırdı.
Türk Lirası’nın 8 ayda yüzde 37 erimesi, insanlarımızı aynı oranda fakirleştirdi!
Bu durumda ne yapılabilir? Elbette ki yapılacak çok şey var ama ülkemizi yönetenler her şeyi çok bildiklerini zannettikleri için, iyi niyetli uyarılara bile kulak asmıyorlar! Yani, bilmediklerini bilmiyorlar! Gerçeği anlayıp bilmediklerini bir bilseler, belki işler düzelecek!
İşsizlik ve enflasyonla nasıl mücadele edilecek, kurtuluşun tek çaresi olan üretim artışı nasıl sağlanacak? Bunlardan söz edilmiyor!
Ekonomide keskin bir viraja girmiş bulunuyoruz. O virajı kazasız belasız dönmemiz için sürücünün çok usta olması gerekiyor. Önümüz uçurum!

Bu koşullarda bizim ekonomistlerimiz oturmuş Ekonomiyi ücretlinin cebindeki parayı eritip üst üste koydukları zamlarla Devlet maliyesini denkleştirmenin peşinde.

Sözde mali açığı ekonomik protokolde aylık alınacak para seviyesine düşürürlerse başarılı olup Türkiye’nin gözüne girecekler.

Ne de büyük bir yanılgı içindedirler. Belki bu yöntemle Devlet maliyesini kurtarırlar. Zenginlerin, tefecilerin, Bankaların varlıklarına varlık katarlar. Ama karşılığında binlerce iflas etmiş esnaf ve küçük yatırımcı ile alım gücü eksiye düşmüş bir halk bırakırlar.

Borç ödemek için ne emlak ne de diğer varlıklarını uygun fiyata satamazlar çünkü alıcıları sadece paraya doymuş varlık sahipleri veya Banka ile tefecilerdir.

Bu dönemde yapılması gereken şeyler muhakkak vardır. Ama maalesef yönetenlerin gücü sadece gariban halka yetiyor.

Ülkemizde bu güne kadar sorgulanıp soruşturulan ve mahkûmiyet alan istisnai bir kişi haricinde bir başka devlet yöneticisi veya seçilmişi yok. Demek çok temiz bir toplumuz ama meclis rafları yüzlerce yolsuzluk içeren dosya ile dolu. Hadi indirip soruşturdunuz Savcılık aklamaya hazır kuvvet (Ercan dosyalarında olduğu gibi)

Nereden buldun yasası yok.

Bacasız fabrika dediğimiz Eğitim ve Turizm sektörü vergiden muaf.

Kullandığın TL. Üzerinde kur belirlemesi ve faiz ayarlaması ile ilgili herhangi bir yasan yok.

Övünerek hemen hemen her yıl yaptığınız ‘’Ekonomik kalkınma paketleri’’üzerinde herhangi bir etkiniz yok. Değişim veya uygulanmayacak bir husus olursa onu sadece Türkiye tarafı yapabilir. Siz her ay denilenleri yapacağınıza dair taahhütname vermek mecburiyetindeniz.

Sahi siz o makamlarda niye oturuyorsunuz? Yine de haklısınız sizi biz seçtik.

Elimizle ettik boynumuzla çekeceğiz..