Peki ya bakan Ayşegül, utanır mı?
Íç işleri Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı birlikte çalışma yapıyorlar.
Sıkı çalışmamış bu...
Nedir bu çalışmaları derseniz, belirtelim:
Gece kulüpler ve orada çalışanlar.
Büyük iyileştirme söz konusumuş...
Herşey inceleniyor.
Yasallık olacak herşey.
Kayıt dışı bir çalışma olmayacak diyorlar.
Çalışanların hakları yerine getirilecek...
Tüm yatırımlar yapılacak...
Mağdur kadın olmayacak...
Ayrıca denetleme süreciyle her şeyin zamanında takibi yapılacak...
Çalışma büyük öyle değil mi?
Büyük iş yapıyorlar.
Geçmiş hükümet edenlerin yapmadığını yapıyorlar.
Kadına değer veriyorlar.
Hem de kadınların hakları adına bir de bakan var şimdi Íçisleri bakanı olarak...
Evet, Ayşegül Baybars...
Gece kulübü dedikleri yerler gerçekten eylecen yerleri mi?
Orada çalışan Rus kadınlar; dans, oyun için mi bulunuyorlar?
Kesinlikle hayır!
Bize hikaye okumasın bu iki bakanlık!
Oraları Gece kulübü değildir!
Oraları kerhanedir!
Kadınlar satılıyor!
Fuhuş yapılıyor!
Eğlence mekanı diye yutturamazsınız bu yerleri...
Buralarının kadınları pazarlayıp sattıkları gerçeğini sağır sultan dahi duymuşken, siz hükümet ve bakanlıklar olarak bizlere buralarda eğlence, dans yapılıyor deyin istediğiniz kadar...
Kimi kandırdığınız sanırsınız ki...
Ha önemli bir şey daha var:
Getirilen bu kadınların hem pasaportlarına, hem de kimliklerine el konuluyor.
Bundan haberiniz var mı?
Bu yapılan suç değil mi?
Bal gibi de suç!
Bakanlık bunları görmüyor mu?
Haberi yok mu?
Peki ya her iki üç ay içerisinde bu kadınların, kadın hastalıklarına gitmesi neyin nesi oluyor?
Bal gibi bu insanların ilişki yaptıklarının gerçeğidir.
Devlet kendi eliyle bu şekilde fuhuşa sahip çıkıyor.
Ve yine kendi eliyle kontrol için sağlık bakanlığı bu işi yapıyor.
Bunlarda zaten sağlık bakanlığından ortaya çıkan gerçeklerdir.
Hastaneye her uğrayan vatandaş ise bu kadınları kontrol için toplu halde görüyor.
Bugün bu gerçekleri hükümet olarak göz ardı edemezsiniz!
Kadın bir Bakan olan Ayşegül, bu durum sizi rahatsız etmiyor mu?
Bu kadınların sex olarak tutuldukları bir acı gerçektir.
Bu acı gerçeği de gizleyemezsiniz!
Bir de şu var acı olan:
Bu kadınların her türlü şiddete maruz kaldıkları...
Peki ya geçenlerde 26 yaşındaki kadının ölü bulunması neden sır gibi tutuluyor?
Neden otopsi sonucu çıkmıyor?
Öldü mü bu kadın, yoksa öldürüldü mü?
Ses yok!
Ve kadınlar satılıyor.
Hem de çatır çatır.
Ve ne acıdır ki kadın bir bakanın olduğu bir hükümet'te bunları da yaşıyoruz.
Yazık, çok yazık!
Ve ben bir bakan olsam ve de kadın olsam, kadınlığımdan inanın utanırdım!
Peki ya bakan Ayşegül, utanır mı?
YAZIYA YORUM KAT