Romantik ilişkilerde bağlanma problemi
Öncelikle bağlanmanın ne olduğundan bahsedecek olursak bağlanma; yaşamın ilk yıllarında bebek ile bebeğin yaşamını devam ettirebilmesi için bebeğin temel bakımlarını sağlayan/üstlenen bakıcısı ile (anne, baba, anneanne vb.) arasında oluşan ilişkidir. Bu ilişki, temel gereksinimlerin sağlanmasının yanında aynı zamanda da güven bağını içerir. Bebeklikte başlayıp çocuklukta devam eden ve ileriki yaşlarda da etkisini sürdüren bu oluşum, haliyle yetişkinlik döneminde kurduğumuz ilişkilerimizin de önemli bir parçası haline gelmektedir. Tabi ki bu durum ilişkilerimizde yaşadığımız birtakım problemlerde, bağlanma sorunumuz var anlamını ifade etmemektedir*. Ancak; bebeklik döneminde kurulan bu ilişkide, çaresiz ve savunmasız olarak doğan bebek, bakıcısı ile ilişkisinde, fiziksel ve duygusal yakınlığın oluşması, kaygı, korku ve huzursuzluğun giderilmesi ve dolayısıyla rahatlamış olması gereken bebeğin, artık ilgi ve merakını nesnelere yöneltmesi gerekirken, ne yazık ki bu durum, bebek ve bakıcısı arasında oluşan ilişkide, bir bütünlük sağlanamadığı takdirde yaşanılan ve tüm yaşam süreçlerini etkileyen bir bütün olarak karşımıza çıktığında, bağlanma ile ilgili sorunların varlığından söz edebiliriz. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde bakıcının, bebeğin ihtiyaçlarına ne oranda cevap verebildiği, yetişkinlik dönemine geldiğinde kişinin, diğer insanlara karşı ne gibi içsel beklentiler geliştireceğinin belirleyicisi niteliğindedir. Örnek vermemiz gerekirse; bebek, ağladığında duyulmamış ise ve ya nadir olarak ihtiyacına cevap alabilmiş ise bu deneyim zaman içerisinde; ‘zor zamanımda kimse yanımda olmayacak, sorunlarımla kendim başa çıkmalıyım, sadece kendime güvenebilirim.’ şeklinde içsel mesaja dönüşecektir. Bu durum zamanla, yetişkinlikte yaşadığımız duygusal ilişkilerimizi etkileyecek, yanlış kişiler seçmemize, yanlış kararlar almamıza en önemlisi ise, kişinin kendisiyle içsel hissettiği üzüntü ve hayal kırıklıkları olarak karşımıza çıkacaktır. Bu kişiler, kimi zaman partnerini kaybetmemek pahasına değersiz hissettirildiği ilişkide kalmayı sürdürecek, adeta partnerine yapışacak ve asla onsuz hayatına devam edemeyecek şeklinde olacak, kimi zaman ise bu durum tam tersi, çok sevdiği partnerine yakınlaşmaktan korkacak, güvensizlik ve kaygı hissederek partnerinden uzaklaşmasına sebep olacak davranışlar sergilemesine yol açacaktır. Tüm bu ve benzer durumları göz önünde bulundurduğumuzda, kişide bağlanma probleminin varlığından bahsedebilir ve kişideki bu problemin çözümlenmesi için, uzmandan psikoterapi desteği alması gerektiğini söyleyebiliriz.
Psikoterapi desteği sayesinde kişinin, yeni, iyileştirici nitelikte, güvenli bağlar geliştirebilmesi, aynı zamanda hem kişisel hem de partneriyle ve diğer kişilerle olan ilişkilerini yeniden yapılandırması amaçlanırken, dolayısıyla kişinin hayat ve ilişki kalitesinin de artması sağlanmaktadır.
YAZIYA YORUM KAT