Bu yazımda, UBP, DP ve YDP hükümetlerinin mevcut durumu ve halkın bu süreçteki rolü üzerine düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. 

Son yıllarda ülkede yaşanan ekonomik zorluklar, sosyal adaletsizlikler ve kötü yönetim, halkı çok derinden etkileyen sorunlar haline geldi. 

UBP, DP ve YDP hükümetlerinin, bu sorunları çözme konusunda hiç bir şey yapmadıkları ve halkın beklentilerine bir hükümet olmadıkları da bir başka gerçek. Bakınız ülkede yer alan iğneden ipliğe varıncaya kadar yaptıkları zamlara. 

Bu zamlar karşısında halk olarak ne yapılmıştır? 

Herhangi bir ses çıkıyor mu? 

Sadece sosyal medya üzerinde birtakım eleştiriler yapılıyor hepsi o kadar. 

Peki bu eleştiriler ne kazandırıyor? 

Sorunlara çözüm mü oluyor? 

Maalesef hayır! 

Hükümet edenlerin sadece ekmeklerine yağ sürülmüş olunuyor. Etkin olarak toplanma ve birlik halinde hükümet edenlerin üzerine gitmek varken bu tür ucuz ve sonuç alınamayacak işler yapmak hiç de doğru değildir. Ne acıdır ki toplum olarak sürekli sosyal medyada şikayet, söylenme, eleştiri yapılıyor ve hükümet edenlerde ellerini ovuşturarak oh be dercesine böylelikle istedikleri şeyleri halkın aleyhine yapmış oluyorlar. 

Trafikte yer alan kazalar için ne yaptık?

Yolların durumları, ışıklandırması, ana yollara çıkan tali yollar, vs. hepside ölümlere sebebiyet vermediler mi?

Maalesef verdiler ve vermeye de devam ediyorlar.

Bunlar için birkaç eleştiri yapılarak, birkaç kişi ile sembolik eylem yapılarak, evin yolunu hep tutmuş olduk. Ertesi gün ve yine başka günler, bu kazaları, bu ölümleri hep yaşamaya mahkum kalıyoruz. Demekki hükümet edenlere yetersiz mesaj vermiş oluyoruz. 

Elektrik konusunda ne yaptık?

Gelen pahalı faturaları ödemeyi seçtik?

Peki Turanlı ödemeyince ne oldu? 

Onu yine sosyal medya üzerinden eleştirip yolumuza bu şekilde devam ettik. 

Peki kim kazandı, kim kaybetti?

Turanlı gibiler hep kazandı, biz halk olarak hep kaybettik ve etmeyede devam ediyoruz. 

Hükümet edenlerde yine oh be diyerek ellerini ovuşturarak yollarına devam ediyorlar.

Ülkedeki kara para olayına, insan tacirliğine, kumara, fuhuşa ve toprakların yabancılara satışına karşın ne yaptık?

Ondada sosyal medya kahramanlığı yaptık sadece.

Dolayısıyla bu durumda, halkın gerçekten de kendini göstermediği bir gerçek. 

Sesini güçlü bir şekilde yükseltmediği bir gerçek. 

Demokrasi, yalnızca seçimlerde oy kullanmakla değil, aynı zamanda yöneticilerin hesap verebilirliğini sağlamakla da ilgilidir. Bu nedenle, karar alma süreçlerinde halkın aktif rol alması, hükümetin halk tarafından denetlenmesi ve toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarının dikkate alınması büyük bir önem taşıyor. 

Dolayısıyla, halk olarak, mevcut hükümetlerin politikalarını sorgulamak, alternatif yönetim anlayışlarını savunmak ve demokratik haklarımızı kullanmak zorundayız. 

Sonuç olarak, bu durumda halkın yalnızca eleştiri yapmakla kalmayıp, aktif olarak değişim talep etmesi gereklidir.