Bakınız 2018 yılında 600 bin hasta tedavi için Dr. Burhan Nalbantoğlu devlet hastanesine müracaat etmişti.
Bu sayı hastane için bayağı büyük bir sayı ve tabi ki de karşılanması da mümkün olamaz.
Artan nüfus nedeniyle bu şekilde yetersizlik oluşur.
Evet 2018 yılında hastanede 2 milyon 756 bin test yapıldı. Bunun yanında polikliniğe 448 bin, acil servise ise 146 bin hasta müracaat etmişti. Ayrıca 20 bine yakın hasta da yatılı tedavi görmüştü. 
Bu sayının hastanenin fiziki alt yapısından tutunda doktoru, hemşiresi yetersiz kalacağı, hizmet verilemeyeceği de bir gerçektir.
Peki temeli atılacağı söylenen şehir hastaneleri ne oldu?
Bir yıl geçti hiç bir şey yapılmadı.
Yani sağlığı rahatlatmak adına bir şey yapılmadı.
Yine ayni şekilde Dr. Burhan Nalbantoğlu hastanesine akın ediliyor ve bu şekilde de herkes çare bulamıyor. Çünkü artık hastane kaldıramıyor.
Bir yere kadar hizmet veriyor.
Artan nüfus nedeniyle hastane hizmetini vermeye yetmiyor.
Peki ne olacak?
Bakanlık bu konuda ne yapacak?
Anlaşılan hiç bir şey!
Bakanlık, şehir hastanesi bizlerin bünyesine uymaz diyor.
Bizlerin bünyesine peki nedir uyan?
Uyan ne ise onu hayata geçirmesi gerekmez mi?
O da yapılmıyor.
E ne olacak?
Hiç bir hastane için temel atılmayacak ve bu şekilde herkes perişan olup sürünecek öyle mi?
Bu mudur sosyal devlet olmak?
Bu şekilde halkına hizmet mi verilecek?
Sağlık ve eğitim vazgeçilmez bir temel ihtiyaçtır.

Devlet bu ihtiyacı her yönüyle gidermekle mükelleftir.
Bu şekilde sağlıklı toplum oluruz ancak.
Bu ihtiyacı eğer ki vatandaş alamıyorsa, o zaman sosyal devlet yapısı bitmiş demektir.
Bugün 32 uzman hekim, 6 pratisyen hekim, 10 asistan hekim, 4 diş hekimi, 104 ebe ve hemşire ile artık bu sayı ile hizmet verilmesi mümkün değildir.
Kolay mı artan o kadar çok insana karşın yer alan doktor, hemşire yeterli olsun.
Mümkün değildir.
Evet bir arşivlere göz attık ve bakınız şimdiki sağlık bakanı Besim, Tabibler Birliği Başkanı iken o zamanlar neler dile getiriyordu. 
“Hiç kuşkusuz Lefkoşa Burhan Nalbantoğu Devlet Hastanesi, 36 yıldır Kuzey Kıbrıs’ta çok büyük bir sağlık hizmeti vermiştir. Ancak bilmek ve kabul etmek zorundayız ki Dr. Burhan Nalbantoğlu devlet hastanesi kendisine yüklediğimiz bu yükü artık kaldıracak fiziki alt yapıdan yoksundur.
Servislerdeki koğuş sistemi çağdaş ve insani olmaktan uzaktır. Gerek yoğun bakım, gerekse ameliyathaneleri çağdaş hastane şartlarını karşılamakta zorlanmaktadır. Acil servis olması gerektiği gibi değildir. En ileri ameliyatların yapıldığı, teşhislerin konduğu, bünyesinde çok önemli bir sağlıkçı ordusunu barındıran bu hastane maalesef alt yapısındaki yetersizlikler nedeniyle hem sağlıkçılar, hem de hastalar için çoğu zaman mutsuzluk ve başarısızlık kaynağı olabilmektedir. 
Biz Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, Dr. Burhan Nalbantoğlu’nun 36. Yaşını doldurduğu bu günlerde hem bu anlamlı günü toplumumuzla birlikte anmak, hem de Kuzey Kıbrıs’ın acilen yeni bir 3. Basamak hastaneye ihtiyacı olduğunu yetkililere hatırlatmak istedik. Elbette ki Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi uygun bir restorasyonla yine tarihi misyonuna laik bir şekilde sağlık hizmetine devam etmelidir…” 

Evet o gün bunları söyleyen kişi ile bugün Bakan olan kişi ayni kişidir.
Yani farklı kişiler değildir karşımızda.
O zaman bu durumun ciddiyetini süratle yerine getirecek olan kendisidir.
Ülkeye yeni hastanelerin yapımı için geçmişte söylediği sözleri hatırlaması gerekir diyorum.
Evet o söylediği sözlerini hatırlayacak mı?
Bakalım, bunun takipçisi olacağız.