İletişim duygu ve düşüncelerimizi birbirimize aktarmamızı sağlar. İletişim sadece konuşurken gerçekleşmez. Bazen yazarak, bazen işaretlerle, bazen de mimiklerle birbirimize mesajlar yollarız. Bunun sonucunda da dönütler alarak iletişimi sağlarız. Örneğin, ilk olarak Amerikan yerlileri ve Çinliler tarafından kullanılan dumanla haberleşme, araç olarak kullanılan duman o dönemlerde bir iletişim yöntemiydi. Başka bir örnek daha vermek gerekirse belli bir olay karşısında cevap vermemek sessiz kalmakta bir iletişim örneğidir.

Peki iletişim kurmak bu kadar kolayken neden bunu sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremiyoruz?

 Çünkü iyi bir dinleyici değiliz. Yapılan araştırmalarda insanların karşı tarafı pek dinlemediği sadece son söylediği kelimeden yola çıkarak sırf cevap vermiş olmak için dinlediği tespit edilmiş.

Çünkü saygı göstermiyoruz. Karşımızdakinin konuşması bittikten sonra bizimde eğer o konuda fikrimiz varsa o anda söylemeliyiz. Eğer saygı göstermeyip karşı tarafın konuşmasını sürekli bölersek sadece gürültü kalabalığı olacaktır.

Çünkü empati yapmıyoruz. Karşımızdakinin söylediklerine önyargılı veya eleştirel bakmamalıyız. Kendimizi onun yerine koyarak cevap vermeliyiz. Böylelikle karşımızdakini daha iyi anlarız ve daha net cevaplar veririz.

İletişim kuruldukça hayat ilerler, insanlar iletişimi sağlıklı bir şekilde yaptıkça anlaşabilirler, problemler çözülür, böylece amaca ulaşılır. İletişim hayatta su gibidir gerekli ve şarttır. İletişimsiz hayat dönmez. Her insan bir şekilde birileriyle etkileşim halindedir böylelikle iletişim doğar.

Anthony Robbins’e göre iletişim;

“Etkin iletişimde bulunabilmek için hepinizin dünyayı farklı şekilde algıladığımızın ve bu algılamalarımızı diğerleriyle iletişimimizde rehber olarak kullandığımızın farkına varmalıyız.”
 

Sağlıklı iletişimli günlere…