Seçilmeleri için yapmadıkları kalmaz!
Bafra'da yapılan otelin ortak sahipleri sahile mendirek yapmak için yasal olmayan biçimde hareket ederek denize uzanan ve üzerinde endemik bitkiler olan tepeyi yok etmeye çalıştılar. Yani doğa sürekli bir şekilde sırf para kazanılsın diye katledilmeye hep devam ediliyor.
Buna da gelmiş geçmiş tüm idareciler izin vermiş oluyor. Birileri bir şeyler yapacaksa şayet o ülkenin doğal dokusunu bozmadan yapması gerekir. Cennet gibi adanın kuzeyi bugün adeta cehennem şekline dönmüştür. Yatırım yapıyoruz diyorlar ama bu yatırım kendilerinin çıkarlarını hep korumuş oluyor. Toplum olarak ya da ülkenin dokusu olarak bizler her zaman kaybetmiş oluyoruz. Bu şekilde yapılan yatırımlar bizlere bir şey kazandırmıyor ki hep kaybettirmiş oluyor.
Her neyse.
Konumuza bir devam edelim.
Bafra'da yapımı devam eden otel sayesinde oranın sahipleri doğanın güzelliği olan ve de olması da gerekli sayılan tepeciği yerle bir etmeye çalışıyorlardı. Yani tabiatın canına okunuyor.
Bafra sakinleri bu durum karşısında harekete geçerek gerekli yerleri ve basını bu şekilde bilgilendirme yoluna gitti. Bunu da ihbar olarak değerlendiren devlet yetkilileri bu işe dur dediler.
Ískele'ye bağlı olan Bafra Kaymakamlığı ve Çevre Dairesi, yatırımcı şahıslara dur demiş oldu. Bu dur, sürekli bir dur mu olacak, yoksa geçmişte yaşananlar gibi belli bir süre sonra devam mı edecektir?
Açıkçası devam edilecektir.
Zaten hep bu şekilde oluyor, ilk engellenmiş olunuyor ondan sonrada bir bakıyoruz yerinde yeller eser o engellenen tepecik de.
Ceza kesilir ya o ceza da ödenir ve ardından devam işe denir.
Nedir ki verilen ceza.
Asgari ücretin dörtte biri kadar bir ceza.
Bu ceza çok komik değil mi?
Çevre dairesinin keseceği bu ceza karşısında koskoca otel inşaatı eden birilerini hiç geri adım atmasını engeller mi?
Kesinlikle engellemez!
Adamlar bir bakarsınız oraya mendireği atmış bile olurlar.
Ne kaymakamlık dinlenmiş olur, ne de yasaları.
Yasa da kendileri olur!
Yani galiptir devletin karşısında para!
Sermaye bu şekilde kazanır. Kaybeden ise çevre olur, doğa olur. Devlet kendi eliyle katilliği her zaman onaylamış olur.
Yapılan tesisler için kurdeleler kesilir ve hiç bir şey olmamış gibi de bardak tokuşturmuş olurlar. Birde bir bakarsınız bu yerlerde siyasi partiler kuruluş etkinliği de yapmış olurlar. Özellikle de hükümet olan partiler bu yerlerde boy göstermiş olurlar. Yani ben seni gördüm de sen de beni göreceksin zihniyeti ile orada olurlar. Bunlar geçmişte de böyleydi, bugün de ayni düşünce ile devam ediyorlar. Bu tip işlere göz yuman hükümet edenler ise seçim günü gereken parasal desteği almış olurlar bu sermayeciler tarafından!
Zaten bu sermaye her türlü katkıyı alıyor.
Her türlü teşvik parasını alıyor.
Bu paralar ise fakir fukaranın parası oluyor.
Bunları alan ve büyüyen bu insanlar ondan sonra ne yapıyor?
Çevreyi yok edip bitiriyorlar.
Deniz desen bir şey kalmıyor.
Ne tükettikleri su parasını, ne de elektrik parasını ödüyorlar.
Vergi deseniz onu dahi doğru dürüst ödemiyorlar.
Ama bu insanlara bu şekilde memleketi peşkeş çekmeye de devam ederler.
Kendi seçilmeleri için hükümet olmaları için yapmadıkları da kalmaz bunun içinde!
YAZIYA YORUM KAT