Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), 2013 Seçimlerinde aldıkları %38 oy oranı, sahip oldukları 21 milletvekilinin yanında, gelecek vaat eden, temiz, başarılı ve her kesimden insanın takdir ettiği bir kişiyi, Tufan Erhürman’ı Genel Başkanlığa getirdi.

Tufan beyin gelişi ile CTP içerisinde bir değişimin olacağı beklentisi oluştu.

Tufan beyden beklenen parti içerisindeki küskünler barıştırılıp, yeniden bir toparlanma sürecine girmesini sağlaması yönünde öncülük yapmasıydı..

Bu konuda Sayın Erhürman başarısız oldu…

O dönemde birçok kök CTP’li dediğimiz kişiler partiden koptu… Bazıları başka siyasi partilerde yer aldı, bazıları ise CTP içerisinden uzaklaştı.

“UBP ve DP hükümetlerinde yapılan yolsuzluklardan hesap soracağız” söyleminin inandırıcılığı açısından, CTP hükümetleri döneminde iddia edilen şaibeli işlerin ya da iddia edilen usulsüzlüklerin üzerine gitmesi de beklenildi Tufan Bey’den…

Çok geçmedi Erken Genel Seçim kapıyı çaldı.

Yeniden yapılanma adı altında CTP’nin içerisinde çok etkili isimlerden olan kişiler (Kalyoncu, Soyer, Yorgancıoğlu, Siber) aday gösterilmedi.

Yerine kendi alanlarında başarılı fakat siyasette yeni olan genç isimlerle seçime katıldılar.

CTP yıllardır sol düşünceyi savunan bir parti oldu.

Siyasette her zaman işçinin, emekçiden ve ezilen kesimden yana taraf oldu..

Ta ki kırmızıdan yeşile dönene kadar.

2003 yıllarında kırmızın, yeşile dönmesi sonrasında başlayan bu ideoloji sapması Tufan Beyin gelişi ile yeniden ait olduğu noktaya döneceğini düşünenler yanıldılar.

Milletvekili adayların belirlenmesi süreci ve gösterilen adaylar özellikle CTP tabanında şok etkisi yarattı.

CTP’nin 40 yıldır savunduğu sol değerler ayaklar altına alınıp sermayenin en başındaki olan kişi aday gösterildi.

Adaylar yanında propaganda süreci de iyi yönetilemedi..

Seçilen slogan ise tam bir hayal kırıklığı yarattı.

“Hesap soracağım, statükoyu yıkacağım ve ülkedeki 40 yıllık sistemi değiştireceğim” deyip sistemin bir parçası haline gelerek Kıbrıs Türk Halkının umutlarını yıkan bir parti olan CTP’nin “ Ne demek Umut yok” sloganı pek yerini bulmadı.

Bu açılım ve propaganda süreci CTP tabanınca da Halk nezdinde benimsenmedi…

Seçim süreci tamamı boyunca UBP ile bir söz düellosu ve hesaplaşma içerisine girdi.

Parti programı, hedefleri anlatılmadı ya da seçmene ulaştırılamadı…

UBP’nin yaptığı yolsuzlukları ve usulsüzlüklerini eleştirirken,  yaklaşık on yıl boyunca yer aldıkları iktidar dönemlerinde ortay çıkan usulsüzlük iddiaları ile ilgili herhangi bir özeleştiri ve sorgulama yapmaması seçmen açısından pekte inandırıcı bulunmadı.

Kadronun yenilenmeye giderek “biz dersimizi aldık ve yenilendik, artık biz artık temiziz” algısı da kabul görmedi.

Parti içerisinde yaşanan adam kesmelere, yada mühür oyların, karmaya dönmesi konusuna hiç girmiyorum.

Nitekim 7 Ocak Erken Genel seçimleri sonuçları sonrasında en büyük yenilgiyi kanımca CTP aldı.

2013 seçimlerinde aldıkları %38 oy oranından, %22’lere düştü…

21 Milletvekilinden, 12 Milletvekilliğine…

Buda yaklaşık %40 oy kaybı demek…

Seçimlerden 1.parti çıkacaklarını iddia edip, %22 oy alan bir partiden bahsediyoruz.

Bu sonucu eminim ne Tufan Bey, ne de CTP’liler beklemiyordu…

Sonuçta ortada büyük bir başarısızlık var.

Ve bu başarısızlığın sorumluluğunu da birisi alması gerekiyor elbette.

Her ne kadar da bazı kesimler “Tufan Bey bir enkaz aldı. Geçmiş hükümet dönemlerinin başarısızlığı ödüyor” dese de, ben bu yaklaşıma katılmıyorum.

Tufan Bey’in elinde bir fırsat vardı.

CTP’li tabandan o inancı, güveni ve desteği almıştı.

Geriye dönük bir iç hesaplaşma yapılabilir ve CTP hükümetleri döneminde iddia edilen şaibeli işlerin ya da iddia edilen usulsüzlüklerin üzerine gidebilirdi ama gitmedi.

“Biz dersimizi aldık ve akıllandık” söylemi yeterli olmadı.

Küskünler barıştırılmadı, parti kendi içerisinde yeteri derecece kenetleneme gerçekleşmedi, birlik olunamadı.

Tüm bunları yapması gereken kişi Tufan Erhürman bence bir özeleştiri yapmalı ve bu başarısızlığının faturasını ödemeli.

Kendisine yakışan istifa etmesidir.

Ha CTP üyeleri ya da yetkili kururlar kendisini yeniden başkan görmek isterse diyecek sözümüz yok, kendi kararları…

Fakat Tufan hoca ilk önce kendisinden bekleneni ve etik kurallar gereği gerekeni bir an önce yapmalı…

Yapmaz ise olası bir erken seçimde daha büyük bir hayal kırıklığı ve hüsran ile karşı karşıya kalabilir.

Bizden söylemesi…