1. YAZARLAR

  2. Memduh ÇETO

  3. Seçme ve Seçilme hakkın orda...!
Memduh ÇETO

Memduh ÇETO

Yazarın Tüm Yazıları >

Seçme ve Seçilme hakkın orda...!

A+A-

Gerek entelektüel çevrelerde, gerek sosyal etkinlik alanlarında olsun iri harflerle konuşanlara hep mesafeli olmuşumdur.

Son derece iddialı, keskin, tanımlayıcı, itham edici…

Kesin cümleler kurarlar...

Muhatabını ikna etmek değil teslim almak üzere konuşurlar...

Verdikleri gelecek bilgisi kesin, yaptığı tanımlama tartışmasızdır...

Geleceğe dair öngörüleri bir ortaçağ rahibinden, kahininden ve bilgelerden izler taşır...

Sanki gayb aleminin, bilinemezliklerin şifresi ona bahşedilmiştir...

O da, sadece kendisinine sunulan bu keskin bilgiyi kesin inanç haline dönüştürmesini bilir...

Zira, kitlelerin kesin inançlılığa meyyal olduğunu erkenden farketmiştir...

Kendisine ait hiç bir tezi yoktur ancak iddiaları vardır...

Ortaya attığı iddialarını dile getirirken en küçük yanılma ihtimali bırakmayacak kadar keskin, köşelidir cümleleri....

Keskin iddialı ve ancak inancında kesin değillerdir...

İnandıkları, savundukları değil saplantıları vardır...

Saplantılarının esiridir. İlkelilik gibi sundukları tavırları aslında saplantılarının esaretidir....

Dostluğunu da karşıtlığını da ilkeleri, fikirleri değil saplantıları belirler....

Muhalifliğini yahut taraftarlığını sonuna kadar götürür ....

Yorumlarında, takındığı tavırlarda, savunmasında ya ak vardır ya siyah…

Herkesi yargılama yetkisini kendinde gören bu keskinlik aslında hakikat körlüğünü gizler...

Hangi fikri, dünya görüşünü, ideali savunuyor olursa olsun aslına bu tiplerin ortak özelliği kendilerine ait bir görüşlerinin olmamasıdır...

En yalın bir gerçeği, basit bir ifadeyi bile büyük iddiaya dönüştürür ve hep yüksek sesle dillendirirler. ..

Benzer sonuçları paylaşıyor olsanız bile onun iri iri harflerle kurulmuş cümleleri karşısında siz de şaşkına dönersiniz...

Nasıl olup da sizin de paylaştığınız bu görüş, düşünce, taraf, dava, iddianın bu kadar abartılı, geri dönüşü olmayan bir slogana dönüştürülebildiği karşısında hayretler içinde kalırsınız...

Bir fikrin, davanın, tezin karşısındayken yaptığı saldırıdan aynı şiddette savunmaya geçerken diğer insanlardan ayıran özellikleri vardır...

Fikir, kanaat, taraf değiştirirken geçmişine dair bir hesaplaşmaya girmez...

Bir zamanlar savunduğu fikir ve davranışlarının bundan böyle neden karşısında olduğunun açıklamasını yapmaz, hesap vermekten itina ile kaçarlar...

Bir davayı, düşünceyi savunmakla saplantılarının esiri olmak farklıdır.

Bir gelecek tasavvuru, hayali olmakla kehanetçi iddialarla insanları aldatmak farklıdır...

İnsanlar yanılır, fikir değiştirebilir yeter ki samimi bir hakikat avcısı olsun.

Seçme ve seçilme hakkı ne alaka mı? dedin..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.