1974 sonrası Kuzeyde yaşananları daha iyi anlayabilmemiz için önce Güney’in yaptıklarına bir bakalım.
20 Temmuz 1974 sonrası Kuzeyde 164 fabrika birçok mülk bırakarak Güneye geçmiş büyük bir göçmen nüfus.
Kamplara yerleştirilmişler. BM’nin aldığı 168 sayılı karar sonrası (Türkiye da bunu onayladı) tanınmışlığın verdiği kazanç ile dış dünya ile bağlantılı olarak büyük yardımlar almaya başlamıştır. Alınan bu dış yardımları çok çok verimli kullanarak bıraktıkları fabrikaların (164 Adet) yerine daha modernlerini inşa etmiş, işsizliği ve iskanı da beş yıl içinde çözmeyi başarmış ve kalkınmayı hızlandırmıştır.
Bu dönemde ENOSİS Hayalleri devam etmektedir.
1977 ve 1979 Denktaş-Makariyos ve Denktaş-Kliridis doruk anlaşmaları ile Türkiye’nin ve Türk tarafının önerisi olarak Kıbrıs Cumhuriyetine dönüş yerine iki bölgeli federasyon modeli ile adanın bölünmesi uzlaşmasına varılmıştır.
Bu arada 1967 yılından itibaren askeri cunta ile yönetilen ve NATO’dan atılan Yunanistan 20 Temmuz 1974 sonrası bir hafta içinde Cuntadan kurtularak sivil idareye geçmiştir.(15 Temmuz süreci ve Ağustos 1974 ‘e geliş da ayrı bir konudur.)
Yunanistan’da sivilleşme ile birlikte AB’ye üyelik ve NATO’ya dönüş süreci başlatılmıştır. Türkiye ile birlikte AB üyeliği müracaatlarının ileriye götürüş sürecinde Türkiye bu sürece katılmayı ‘’onlar ortak biz Pazar olmayız’’sloganı ile reddetmiştir.1980 yılına kadar Yunanistan’ın bu yolda ilerleyişine hep Türkiye destek olmuş hatta tekrar NATO’ya alınmasına da onay vermiştir. Türkiye tüm bunları yaparken adanın kuzeyine taşıdığı nüfus ve düzenin kalıcılığını sağlamak için ödün vermiştir.(Nüfus taşıma bir savaş suçudur.v.b)
Güney tek taraflı tanınmışlığı ile Yunanistan’ın peşine takılarak AB sürecine yol alırken Türkiye her aşamada kendi menfaatleri doğrultusunda (Gümrük birliği anlaşması, Doğrudan üyelik için AB sürecinin başlatılması gibi)destek çıkmış ama Kuzeyin yani bizim lehimize olacak olan Kopenhag belgesini imzalatmamıştır.)
Güney tek taraflı AB’ye giriş sonrası zaman içinde ENOSİS sevdasından vazgeçme yolunda büyük mesafe kat etmiş kendi bağımsızlığına yönelmiştir. Yunanistan’daki kriz ise son nokta olmuş ve artık Yunanistan’ın uydusu değil kendi egemenliğine kavuşmuştur.
Artık bir yerlere varmak için Yunanistan’ın talimatlarına ihtiyacı yoktur Yunanistan’dan güçlü bir devlettir.
Kıbrıs konusunda da karar verecek olan Yunanistan değil Kıbrıs Cumhuriyetidir. Kıbrıs Cumhurbaşkanı her kim olursa olsun onun halkı adına vereceği karar geçerlidir.
Artık Yunanistan ile Ana Yavru ilişkisi yoktur iki ayrı ve birbirine saygı duyan devletler vardır.
Bizde neler olmuştur?