Akaryakıta yine zam!

Muhammet Gözay

Artık otomatiğe bağladılar ve her onbeş günde bir zam yapıyorlar.

Toplum alıştı, yapılan her türlü kazığı normal sayıyor.

Normaldir bunlar diyor.

Neden?

Bu şekilde yapılan zamları artık günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak kabullenmiş toplum ve bu şekilde sessiz kalarak yemeye devam diyor.

Bu nasıl bir anlayış değil mi?

Nerede bu toplumun mücadele azmi?

Kavga verme inadı?

Kabullenmek ve susmak, ölü bir toplum haline ne acıdır ki gelmiş olduk?

Neden bu hale geldik?

Niye ses çıkarmıyoruz?

Kavga için yollara dökülmek her bireyin yapması gereken harekettir?

Birlik ve beraberlik adına ne yapıyoruz?

Hiç bir şey?

Nerede o insanlık olma ruhumuz?

Yapılan her bir şeyi neden kabul ederek onaylıyoruz ki anlamıyorum.

Yakışır mı bir insan olma yapısına bu?

Ne farkımız kalıyor diğer canlılardan?

Hiç bir fark yok değil mi?

En azından diğer canlılar, kendi yaşamları ve karınlarını doyurmak adına kavga ediyorlar kendi avları, yiyecekleri arasında! 

Oysa biz bu canlılar kadar bile olamadık, hem de üstün yaratılan en mükemmel insan olarak!

Nerede o mükemmellik, nerede o üstün varlık denen bizler?

Yok, değil mi?

Susan, kabullenen ve de korkak bir toplum olarak yerimizde öylece oturuyoruz işte!

Hiç bir hareket yok!

Peki ya o sendikalar, o sivil toplum kuruluşları onlar neden susuyor?

Neden sokak kavgası yaratmıyorlar?

Neden bu susan ve boyun eğen toplumu ayağa kaldırmak için harekete geçmiyorlar?

Yapılan akaryakıt zammı artık bardağı taşıran son damla olmalıdır.

Hükümet, bizim elimizde olmayan bir şeydir bu akaryakıt zammı diyerek işin kolay yolunu tutarak bizlere bu şekilde döviz yükseldiği için akaryakıt da döviz alındığı için mecburi şekilde zam yapıyoruz diyor. Bu toplumun suçu mu da her gün zam kazıklarını yiyecek?

Siz çare ve de sorunları gidermek için orada değil misiniz?Sizler, bunları çözmek ve refah sağlamak için geldik demediniz mi?

Anayasa ne diyor?

Burası sosyal devlet bir yapıdır!

Bu sosyal devletin sosyal adaletini niye sağlamıyorsunuz?

Eh, elimizden bir şey gelmez, döviz yükselir biz bunu önleyemeyiz. 

Olur mu öyle dava, bu benim sorunum mu?

Bu sizin sorununuz!

Bakınız, yazdık Euro'ya süratle geçin.

Ne oldu?

Tıs yok!

Tabi ki anaları bırakmaz!

E o zaman ne olacak?

Kazıklara devam değil mi?

Ve toplum olarak; sendikalar, sivil toplum örgütleri olarak kazıkları yemeye devam diyoruz.

Halbuki şöyle bir birlik olunsa ve yapılan her türlü zam kazıklarına karşın boykot kararı yapılsa, bakın görün her şey yoluna girer.

Örneğin her 15 günde bir akaryakıt zammı için herkes ama herkes araç kontağına tokanmasa, çok değil, sadece bir gün, bakın görün neler olur. 

Her taraf durur. 

O zaman hükümet, yapsın zam yapa bilirse!

Gücü yetecek mi bu şekilde birleşen halkın hareketine karşın?

Yetmeyecek!

İşte bu şekilde halk hareketi gerekir!

Birlik halinde elektrik faturalarını ödeme!

Birlik halinde market alış verişi yapma!

İşe, daireye gitme!

Ve görün siz ondan sonra kendilerini, seyredin nasılda birer birer zamları nasıl çekecekler!

Nasıl da Euro'ya geçecekler!

Dediğim gibi tek bir şey var yapmak o da birlik olup da halk harekatı yapmak!

Evet, hep birlikte sendikalar, sivil toplum örgütleri ve toplum bir olursa bu iş bu kadar kolay olur!

Kurtuluş ve var olmak kolaydır aslında, yeter ki isteyelim!

Halklar neleri yıkmadı, neleri devirmedi ki!

Halkın gücüne kimse güç olamaz!

Yeter ki ayağa kalkalım!