Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, son bir yıl içinde gerçekleştirdiği 25 yurtdışı seyahatiyle tarihi bir rekor kırdı.
Bu rekora ne Rauf Raif Denktaş ki yıllarca cumhurbaşkanlığı yapmıştı.
Ardından gelen Derviş Eroğlu, o da bu rekora ulaşamadı.
Peki ya Mehmet Ali Talat?
O da çok gerilerde kaldı.
Son olarak Mustafa Akıncı’da rekora ulaşmış olmadı.
Ama Ersin Tatar, büyük bir rekor kırmış oldu.
Ona KKTC olarak bir altın madalya verilmesi gerekir diyorum.
Bu rekoru kırdı ya o altın madalyayı hak etmiştir doğrusu.
Ve hattta o madalya boynunda hep asılı da durması gerekir.
Bu başarısından dolayı bir madalyayı ona çok görmemek gerekir.
İlgi devlet yetkililerine sesleniyorum: bir muazzam törenle ona madalyayı takdim etmemiz gerekir.
Her başarının hakkı verilmeli büyük yetkililerimize, ki ardından gelecek olanlar da başarılı işler yapsınlar.
Verilecek madalya emsal teşkil etmiş olacak ve çalışma azmi ile bundan böyle cumhurbaşkanlarımız kendilerini göstermiş de olacaktır.
Her şeyin bir takdiri vardır aslında.
Görevinizde muazzam oluşunuz karşısında bir şeyleri hep kazanmış olursunuz değil mi?
Mesela başarılı çalışmalarından dolayı bir müdür bakanlık tarafından takdir edilip ona başarı belgesi verilir.
Hatta personel arasında başarılı ve azimli çalışanlara para ödülü de verilmiş oluyor.
Neden cumhurbaşkanımıza bir madalya verilmesin.
Verilmeli çünkü bizlerin esenliği, geleceği için onca seyahatlerde bulunmuştur.
Kolay mı onca yolculuk?
Hiç de değildir!
İnsan bir kere belli yaştan sonra yorurlar ve dinlenmek ister.
Oturur ve dinlenir bu da onun hakkıdır.
Bi taraftan ülke ile ilgilenmesi, bi tarafdan da görüşmeler de yer alıp da yorulması hiç de kolay bir şey değildir.
Cumhurbaşkanı olmak kolay değil.
İşte Ersin Tatarın bu yüzden her bir tarafta bulunması, koşturması karşıdında hakkıdır o verilmesi gereken altın madalya.
Sürekli olarak yurt dışında bulunmak, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde de önemli artışlar yapıldı.
Tabiki yapılacak, hem de her makamdan daha fazlası olacak bu artışlar ki bunlara cumhurbaşkanımız yetişebilsin.
Okullara o kadar bütçe yok da cumhurbaşkanlığına mı var diye eleştirmeler haksız eleştirmelerdir.
Seyahatler mi önemli, yoksa eğitim, gelecek nesiller mi?
Bunu artık ayırt etmek gerekir ve cumhurbaşkanımıza daha fazla bütçe verilmelidir.
Yaptığı işler kadar bütçe verilecek ki bu ülke ve insanı refaha geleceğe doğru hızlı bir şekilde yol alabilsin.
İşte cumhurbaşkanımız Tatar, bunları yapıyor, bizleri ayakta tutarak var ediyor.
Varlığımızı dünyaya giderek hatırlatıyor.
Dünyada artık bir yerimiz var, bunu da Cumhurbaşkanımız kırdığı gezi rekorlarıyla göstermiştir.
Daha ne istersiniz be ahali söyleyin.
Otursun saraya kalsın mı?
İstese oturur kalır, ama sizler için ülkesinde durmuyor.
Tepki göstermeyin de ayıptır ve yazıktır.
Böyle birisi bizler için bulunmaz bilesiniz.
Nasıl derler ya dünyaya yüz yılda bir gelir önemli insanlar. İşte bu da bizlere gönderilmiş önemli bir insandır.
Bakınız önemli ve de çalışkanlığına: Avustralya'da bir Türk işadamının market inşaatının temel atma töreninde konuşma yapıyor, orada bulunuyor.
Bundan daha önemli, bizlerin menfaati adına güzel bir şey olabilir mi?
Neymiş efendim, Avustralya hükümetinden hiçbir yetkiliyle resmi bir görüşme gerçekleştirmemesi, ziyareti sorgulatmaktadır.
Niye sorgulatsın ki az şey mi yaptı cumhurbaşkanımız, bir inşaat marketinde konuşma yapıyor bizlerin yarınları için.
Ve daha da ileri gidiyorlar ve Avustralya’da bir muhtarın bile cumhurbaşkanımızı karşılamadığını söylüyorlar.
Olsun karşılamasınlar.
Belkide muhtarın işi vardı.
Olmaz mı?
Ben anlamam kesinlikle bizim cumhurbaşkanımız yurt dışlarındaki gezilerde bizlerin hep menfaatlerine bulunuyor.
Türkiye’de de yine öyle olmuştur.
Az şey mi yaptı oralarda bizler için.
Mesela Kayseri’de Kayseri pastırması bile kesti.
Hangi cumhurbaşkanı bunu başardı.
Söyleyin ne Denktaş, ne Eroğlu, ne Talat ve ne de Akıncı bunu başarmadı işte.
O yüzden kıskanmayı ve eleştirmeyi bırakın, Altın madalyaya layiktir bizim cumhurbaşkanımıza.