Fileleftheros gazetesi “Türk Parasıyla Tayvan- Ankara’dan Gündem Değişikliği, İşgal Altındaki Bölgelerin Ekonomik Açıdan Yükseltilmesine Odaklanıyor” başlıklarıyla manşetten yayımladığı haberinde, “elindeki güvenilir bilgilere” dayanarak, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın, Crans Montana döneminden sonra, Kıbrıs sorunundaki verilerin genel bir değerlendirilmesini yaparak, bir sonraki adımları belirlediğini ileri sürdü.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı bürokrasisinin, Kıbrıs sorununda herhangi yeni bir çabanın yeniden başlamasının mümkün olmadığına dair temel tezi benimseyerek, kendi değerlendirmesini Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşüne dayandırdığını öne süren gazete, Erdoğan’ın, Kıbrıs sorununun Ankara’nın önceliği olmadığına dair tezini geçtiğimiz ay BM Genel Sekreterine sunduğunu yazdı.
“Elindeki bilgilere” dayanarak “yine işgal altındaki bölgelerin Tayvanlaştırılmasından söz edilmekte olduğunu” öne süren gazete, “bu modelin Türkiye’nin yükseltilmiş rolüyle (Türk sermayesi ve siyasi kontrol), aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin artırılmış uluslararası ilişkileriyle birlikte yaşamını sürdüreceğini” ileri sürdü.
KKTC’nin, Türkiye’nin idari ve hukuki sistemiyle daha fazla uyumlu hale getirilmesine ilişkin hareketlerin de bu çerçeveler içerisinde gerçekleştirilmekte olduğunu iddia eden gazete, “bu hareketlerin Türk vilayeti haline getirerek, işgal altındaki bölgelerin Türkiye’ye entegre edilmesine gönderme yaptığını” iddia etti.
Gazete “konuyla ilgili bilgilerin, Ankara’nın işgal altındaki bölgelerin ilhakı senaryosuyla flört etmediğini, çünkü Türk diplomasisinin, böyle bir adımın idare edilebilir olmayacağını düşündüğünü” de iletti.
Yeni planlamanın KKTC hükümetine ve daha da somut olarak Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na iletildiği iddiasında da bulunan gazete, Ertuğruloğlu’nun “Türk direktiflerinin idarecisi rolünü üstlendiğinden söz edildiğini” ileri sürdü.
“Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler arasındaki temaslar ve genel olarak KKTC’ye yönelik organize geçişlerin kısıtlanmasıyla ilgili faaliyetlerin de bu çerçevelere dahil olduğunu” iddia eden gazete, KKTC hükümetinin, KKTC’de yaşamını sürdüren Rum ve Maronitlere gönderilen yardımlardan vergi alınması kararı, Karpaz’daki okullara tahsis edilecek kitapların “yasaklanması” ve bir dizi diğer olayın da, “bir plan temelinde hareket edildiğine işaret ettiğini” iddialarına ekledi.
Aynı bilgilerin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ise “tam anlamıyla izole edildiğinden söz ettiğini” öne süren gazete, KKTC’de temaslarda bulunan diplomatik kaynakların “Mustafa Akıncı’nın istifa etmesini veya istifaya zorlanmasını ihtimal dışında bırakmadıklarını” ileri sürdü.
Gazete “Mustafa Akıncı’nın çalışma arkadaşı olan müzakereci Özdil Nami’nin, inisiyatif alması konusunda kendisini teşvik ettiğini, ancak Akıncı’nın bu hususta negatif olduğunu” da yazdı.
Haberine iç sayfadan “Türk Sermayesiyle Tayvanlaşma” başlığıyla da yer veren gazete, Türkiye Dışişleri Bakanlığının KKTC’ye, Ankara’nın Kıbrıs sorununun artık öncelik olmadığı ve Crans Montana’daki sürecin çöküşünün ardından, Türkiye’nin Kıbrıs’la ilgili politika gündeminin de değiştiğine dair değerlendirmesini ilettiğini yineledi.
Gazete, elindeki bilgilerin “Ankara’nın, çeşitli başkentlerde KKTC’ye ait yeni ofisler açma konusunda ilerleyeceği ve açacağı yönünde olduğunu” da ekledi.