Devlet okullarında yer alan sıkıntılar halen daha devam ediyor.
Okulların sınıf yetersizliği.
Öğretmen yetersizliği.
Hademe yetersizliği.
Eğitimin özel okullara göre çok zayıf kaldığı gerçeği.
Bunlar halen daha devam ediyor.
Bu konuda aileler çok şikayetçi fakat bu şikayetler karşısında bakanlık gerekli düzenlemeyi çalışmayı yerine getirmiyor.
Evet okulların kapanmasına az bir süre kalırken bu sorunların yerine getirilmediğini ne acıdır ki görüyoruz.
Bu konuda en fazla mağdur olan kesim ise öğrencilerin olduğudur.
Çünkü bu çocuklar eğitim almak için orada bulunuyorlar.
Eğer ki başarılı bir eğitim alınması söz konusu değilse o çocuk nasıl bir başarı göstermiş sayılacak üniversiteye katılacağı sınavlarda. Kesinlikle başarı söz konusu olması mümkün değildir. Kaldı ki bugün çocuklar devletin başarısız eğitimi karşısında dershanelere koşarak çare bulmaya çalışmış oluyorlar. Peki parası olan aile bunu çocuğuna sağlayacak ya peki parası olmayan ve karın tokluğuna çalışan aileler ne yapacak?
Onlar da üniversiteye gitmeyerek sürünmüş sayılacak bir yerde. Birçok genç öyle ya da böyle bir yerlere giriyor ve karın tokluğuna çalışmaya başlıyor. Bir çok genç insan ise göç etmek mecburiyetinde kalmış oluyor. Kolay değil tabii ki yaşamak, hele de bizim bu memlekette. Arkan varsa bir yere yerleşirsin, ha şayet yoksa onun bunun yanında adeta ezilir gidersin.
Okuyan insanlarda bu ülkede pek de mamur sayılmazlar. Birçok genç insan anne baba yanında iş olmadığı için yaşamaya, onların ellerine avuçlarına bakmaya mecbur oluyorlar.
Okuyan ve de işsiz kalan birçok insan da var ülkede.
Bu genç beyinler okuyacak ve gerekli okulu da bitirmiş olacak fakat geleceğini o gençlik gücünü deneyimini ülkesine vermiş olmayacak.
Bu ne kadar büyük kayıp olur öyle değil mi?
Diğer ülkelere baktığımız zaman devlet her okuyan gencin ülkesinde var olmasına ve ülkesinin gelişimini de düşünerek her türlü imkanı da onlara seferber etmiş olur. Yani devlet gerekli görevini o okuyanlara sağlamakla sorumlu oluyor. Bu sorumluluğu da yerine getirmiş oluyor. Bizlerde ise kimin ne umurunda. Ahbap olanlar, arkası, torpili olanlar hükümetler tarafından bir yerlere kapağı atarak kendilerini kurtarmış olurlar.
Diğer geride kalanlar düşünülmüyor.
Böyle bir yönetim, böyle bir düzen oluşturuldu.
Ve ne acıdır ki bu düzeni temizleyeceğiz diyenlerde yine aynı şekilde devam ediyorlar.
Yani statüko ayni.
Değişen hiç bir şey yoktur.
Arkası olan kurtulur.
Arkası olmayan ise sürünür gider.