Söyleyin ne deylim...
Ne söylesek boş...
Anlayan yok...
Dinleyen aklı başında biri de yok...
Nasıl bir kafa yapıları var...
Nasıl bir düşünceleri var...
Bunlardan hiç bir şey olmaz gerçekten...
Hiç bir işe yaramazlar...
Adeta boş teneke gibidirler...
Evet açıkça boş teneke...
Tenekeye vurursun ne ses çıkarırsa aynen onlarda öyle ses çıkarırlar...
Yani boş...
İçi boş tenekedirler...
Evet...
Öyledirler açıkçası...
Aklıma seyr-ü seferleri protesto için yaptığımız eylemler geldi...
Yapılan o eylemde arkadaşlarımızın ellerinde boş tenekeler vardı...
50 boş teneke...
Her birinde onlar yazıyordu...
Sırasıyla başbakan, bakanlar ve de millet vekilleri...
Boş teneke olarak onları işaret etmiştik eylemimizde...
Ve, meclisin önünde o tenekeleri bırakmıştık akşamleyin ki sabah meclise gittikleri zaman görsünler diye...
Görsünler ki boş birer teneke olarak yer aldılar o milleti temsil ettikleri yerde...
Ama nerde...
Nerde onlarda o insan onuru, gururu...
Yok!
Bir kişi de çıkmadı o mecliste desin ki be arkadaşlar bizleri boş teneke olarak bakın gösterdiler ve her bir tenekede de isimlerimiz yer almıştır diyen onurlu, gururlu sayılacak biri çıkmadı...
Yani o mecliste bir tek onura ve gurura sahip kimsenin olmadığını o gün ne acıdır ki görmüş olduk...
Bu mudur insanlık?
Bu mudur temsilci diye gönderdiğimiz insanlar?
Yemin edip de yeminine sadık kalmayanların ordusu yer almıştır ne acıdır ki o meclis denen yerde!
Evet, bu teneke eylemi bir başka ülkede yaşanmış olsaydı, inanın ki o seçilenler derhal istifa edip çekilmiş olurlardı...
Çünkü o ülkelerde onurlu yetişen insanlar söz konusudur...
Toplumuna, insanına doğru hizmet vermek için vardırlar...
O geldikleri yerlere lâik davranmış olurlar...
Özellikle Japonyaya bakınız...
Orada bir seçilmiş hata yapsa, ya da suç işlemiş olsa, kendi canına kıymış olur...
Bu da ne kadar da onurlu duruşa sahip olduklarını bu şekilde göstermiş olur..
Ya peki bizde?
Nerde o dürüstlük, nerde o onur sahipliği...
Yok!
Her neyse...
Bizleri idare edenler maalesef bu şekildedir...
Bakınız bu korona olayında yaptıklarına...
Sürekli bir şekilde bu hastalığın önlenmesi için bilir kişiler, yani doktorlarımız, bunun yanında yine bütün yerel gazetelerimiz, yazarlarımız ve sürekli de sosyal medyadan insanlarımız tehlikeyi yazarak yetkili yerlere defalarca bildirmelerine rağmen ne yaptılar?
Kaale bile almadılar...
Tam kapanmalıyız dedik, olmadı...
Ne yaptılar?
Kapıyı gındırık hesabı bıraktılar...
Hal böyle olunca hastalık içeriye girmeye devam etti...
Şimdi de belli yerleri kapatarak akılları sıra vakaları durduracaklarmış gibi davranıyorlar...
Girne bölgesel ve Lefkoşa bölgesi kapandı...
Bu nasıl bir kapanma ki ben anlamıyorum... Herkes sokakta...
Yetiştiren izin belgesi alarak dışarıya çıkmış oluyor...
Bu mudur önlem?
Bu şekilde mi virüs sonlandırılacak?
Yazık, çok yazık!
Yine bir kez daha yazmaya devam ediyoruz ki suçlu olan bu hükümet, belki artık yola gelir de hava ve deniz yolunu kapatmış olur...
Evet...
Ülkeye hava ve deniz yolu ile girişler devam ettiği sürece, bizler pozitif vakaya ve ölümlere maruz kalacağız...
Allah için bunu neden yapmıyorlar?
İçimizde kapanmakla hastalığı temizlemek mümkün mü sadece?
Arkası dışarıdan geldik sürece kurtulmanın mümkünü yoktur...
Kumar için gelenlerin bu boyuta hastalığı getirdiğini neden hükümet edenler görmüyor?
Neden ısrarla kapıları kapatmıyorlar?
Daha ne kadar böyle devam edilecek?
İnsanları öldürene kadar mı?
Yeter artık!