Kıbrıs Türkü 1974’e kadar çok çile çekti.
Göçmen oldu, esir oldu, kayıp oldu, şehit oldu ama Türkiye adına bu mevzileri terk etmedi.
1960 Cumhuriyetinde büyük bir nüfusunu güvenlik gerekçesi ile gurbete gönderdi,
Gurbetteki Kıbrıslı nüfus şimdi Kuzeyde yaşayanlardan çok çok fazla.
Bu çilelerin sonunda beklediğimiz oldu ve müdahale ile özgürlüğümüzü kazandık sandık.
Hâlbuki kazanan ganimetçiler ve yalakalar oldu.
1974 öncesi yurt dışına insanlarımızı gönderirken 1974 sonrası bu ganimetçi ve yalakaların servetlerini yurt dışında güvenli yerlere gönderdik.
Yer altı ve yer üstü kaynaklarımızı koruyamadık. Hepsini kaybettik.
Üretimden kopartıldık emekçi emeğinin karşılığını alamaz oldu.
Asgari ücret açlık sınırının altına geriletildi.
Kontrol edebileceğiz para birimimiz yok.
BESLEME olduk.
Her ay üç kuruş para için elçilik kapısında dilenir olduk.
Bizi bu hale düşürenlerden ne gelen ne de giden hesap sorma cüretini gösteremedi,gösteremeyecek.
İşte bu nedenle bizi bu hala düşürenlerin başı olan UBP kurultaylarına binlerce kişi katılarak. Kimisi kendi çıkarını korumak, kimisi da belki bana da bir şeyler düşer diye kuyruğa girmektedir.
Önlenemeyecek şekilde her Hükümet döneminde binlerce yeni vatandaş yapılarak artık nüfus yapımız da kimlik değiştirdi.
Bu güm üçüncü kez bir gazeteci ‘’Türkiye’nin güvenliğini tehdit eder’’Gerekçesi ile Türkiye’ye sokulmadı.
Başta Cumhurbaşkanı ve Hükümet olarak ne yaptı? En azından Türkiye’ye başka kimlerin sokulmama cezası olduğunu TC’Dışişleri ve Kıbrıs Elçiliğinden talep etti mi? Yoksa Kıbrıslı muhalif gazetece ve aydınlar umurunuzda değil mi?
Tabi sizi ilgilendiren koltuklarınız..ve de ganimetçilerle sağladığınız menfaatleriniz…
Sizin mecliste ettiğiniz milletvekili yemininiz bile yalan. Yemininize hanginiz sadık kaldınız ki…