Bir yerel seçim de geride kaldı...
Yaşım itibariyle bayağı seçim gördüm, geçirdim...
Meydanlara idim...
Coşku oldu...
Heyecan oldu...
Kalabalık oldu...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri...
Millet vekili seçimleri...
Yerel seçimleri...
Ve referandumlar...
Çok yaşadım bunları...
Kazananlar konvoylar eşliğinde zafer naraları atarlardı...
Partili taraftarlar kutlamalar, yemeler içmeler düzenlerdi...
Bunları çok gördüm ve de yaşadım bire bir...
Ama geçen akşamki seçim sonrasına baktığım zaman ilk defa böyle bir durum yaşamış oldum...
Evet, geçen akşamki konvoy bir başka yaşanmıştı Lefkoşa sokaklarında...
Sokaklarda korna sesleri...
Uzun kuyruklar...
Caddeler arabalarla dolup taştı...
Yarı beline kadar araçların camlarından dışarıya çıkan gençler coşku içerisindeydi...
Sloganlar Lefkoşa'yı inletiyordu...
Bu da seçim sonucunun verdiği coşku olsa gerek...
Çünkü belde seçimleri sonuçlanmıştı...
Her belde de olduğu gibi bu coşku Lefkoşa'da da normaldi...
Ama işin aslı belediye seçimi ile ilgili değildi gördüğüm kadarıyla...
Bu konvoy Lefkoşa konvoyu değildi...
Bu kutlama,m TDP adayı Harmancı'nın kutlaması değildi...
Tayyip Erdoğanın seçilmesinin kutlamasıydı....
Bir başka ülkenin seçim kutlaması...
Bu coşku, bu gövde gösterisi, Erdoğan taraftarının gösterisiydi...
Ne haldeyiz değil mi?
Ne hale koydular bizleri?
Her şeyde bağımlı olduğumuz bu şekilde ortaya çıkmış oldu...
Bravo Ankara...
Nasılda anamıza her şeyde minnet duyarız değil mi?
Evet...
Harmancı'nın zaferi yoktu geçen akşam...
Íşte bizlerin hali...
Bizlerin geldikleri nokta...
Biz, bağımlı olduk...
Türkiye'ye bağımlı...
Hem de korkunç derecede bağımlı...