Kudret bey 11 Şubat belgesinin imzalanma kararı alındığı gün Derviş bey tarafından Osman Ertuğ görevden alınarak yerine görüşmeci atanıyor.
Toparlanıyoruz diye bir hareket kurup başına geçiyor.
2015 Cumhurbaşkanlığı öncesi görülmecilikten ayrılıp Toparlanıyoruz hareketinden arkadaşları karşı çıkmasına rağmen Cumhurbaşkanlığına aday oluyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde emekli asker ve polislerin başını çektiği bir grubu arkasına alıp iyi bir oy alıyor. Adaylık sürecinde kesinlikle parti kurmayacağını söylediği bu kadroyu seçim sonrası parti kurma aşamasında dışlayıp toparlanıyoruz kadrosunun bir kısmı ve akademisyenlerle siyasi parti kurup seçimlere katılıyor.
İyi bir oy oranı ile mecliste kilit parti durumuna geliyor.
Bu güne kadar her söylediğinin tersini yapma rekoruna adım attığı bu dönemde belki Hükümete gelince söylediklerini yapar diye bir beklentiye kapılıyoruz.
Dörtlü Hükümet süresince yine dediklerinin tersini yapmaya devam ediyor.
Her şey yolunda dediği günün ertesinde ben vazgeçtim diyerek sadece müşterek Cumhurbaşkanı adayı olabilir miyim diye bir hayale kapılarak UBP ile hükümete giriyor.
Enteresandır bu süre içinde hep UBP ne derse o oluyor. Ama Hükümeti bozma diye bir niyeti yok.
Son bir hamle yapıyor belki müşterek aday fikri tutar diye Partisinden istifa ederek bağımsız Cumhurbaşkanı adayı oluyor.
İşte işin rezilliği burada zirve yapıyor.
Hükümet UBP-HP Hükümeti
Kudret bey HP Parti Başkanı olarak Başbakan yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak hükümette yer alıyor.
Kudret bey partisinden istifa ediyor ve yerine bir başkası Başkan oluyor.
Hükümette HP Başkanının olan koltuğu Kudret Bey terk etmiyor ve koltukta oturmaya devam ediyor
Enteresan olan Başkanlık koltuğunda oturan kişinin da bundan rahatsızlığı olmadığı gibi HP Vekillerinin da şikâyeti yok. Üstüne üstlük yeni Başkan PM’yi toplayarak Bağımsız aday Kudret beye destek açıklıyor.
Bağımsız kişinin Hükümette Başbakan yardımcısı olması hangi siyasi literatürde yer alıyor pes doğrusu.
Bir de son oynanan tiyatro. UBP ile birlikte oy birliği ile Mecliste onaylanan Yeni Boğaziçi, Mağusa ve İskele İmar planının UBP tarafından reddi sonrası o koltuklardan kalkmama pahasına UBP’ye teslim oluş
Binlerce kes PES doğrusu siz bizleri bu kadar mı aptal sanıyorsunuz? Profesör unvanınıza bu yakışıyor mu? Söylediğinin tersini yapan kişi olarak tarihe geçtiğiniz yetmiyormuş gibi bir de Akademik unvanınızı sıfırlamanın yolunu seçmek size yakışıyor mu?