Ne diyor TC cumhurbaşkanı Erdoğan?
"Ey Fransa, sen konuşaman Türkiye konuşur."
Yunanistan ve Íngiltere'de konuşur.
Ama sen Fransa konuşaman.
Konuşaman, çünkü hiç bir yetkin yoktur Kıbrıs üzerinde.
Garantör üç ülkenin yetkisi var.
Ama senin yoktur.
Doğal gaz ve hidrokarbon hakkında burada ne işin var?
Aynı şekilde Amerika'ya da bu şekilde sesleniyor.
Burada ne işleri ve de ne hakları vardır diyerek.
Peki bizlerin burada yetkisi var mı?
Yani adanın kuzey tarafının?
Rum tarafı bizler gibi değil.
Onlar dünya tarafından tanınan bir devlettirler, o yüzden konuşma yetkileri ellerindedir.
Bizler konuşma hakkı elinden alınan ve her bir şeyde Türkiye konuşan oluyor.
Bize hiç bir fikir dahi sorulmuyor.
Kıbrıs konusu bunların başında gelir.
Buraya hükmeden Türkiye oluyor.
Bizler buraya hakim olmadığınız için sadece yapılanlara bu şekilde boyun eğmiş oluyoruz.
Ne zaman kendi sesimizi yükseltik?
Ne zaman buranın gerçek sahibi biziz diye bildik Türkiye'ye?
Demedik, diyemedik.
Geleceğimizi görmek ve geleceğimizi kurtarmak adına ne yaptık?
Hele de o seçilen hükümet edenler ne yaptı?
Hiç bir şey.
Teslim oldular her zaman.
Karar alma ve söz sahibi olma gibi bir durumu hiç bir zaman göstermediler.
Her neyse.
Bugün bizler konuşuyor muyuz?
Evin sahibi olarak ne yapıyoruz?
Fransa kimdir diyor Erdoğan.
Ya peki bizler kimiz?
Evin sahibi olarak ne kadar konuşuyoruz ki.
Sesimiz bile çıkmıyor.
Ha çıkarmaya çalışanlar da bertaraf edilmiş oluyor Türkiye tarafından.
O garantör ülke evin sahibi olacak, o karar verip o konuşacak ve bizlerde dinlemiş olacağız.
Garantör hakkı bu mu?
Bizler üzerinde bu hakkı var mı?
Hayır.
Ama yine de bu şekilde bizleri idare ediyorlar.
Ev sahibi biz.
Mal sahibi biz.
Denizlerde de yine öyle.
Ama konuşan Türkiye oluyor, biz değil.
Ve Fransa, ne hakkın var diyor Erdoğan.
Bizlerin hakkı var da ne oluyor.
Siz konuşuyorsunuz.
O hakkı bize vermiyorsunuz.
Dediğim gibi her şeyde bu böyle oluyor.
Yarı tarafımız konuşa biliyor.
Her şeyde kendi karar alıyor.
Oysa bizler.
Burayı kendi vatanımız olarak bile artık göremiyoruz.
Kimliğimiz dahi bir işe yaramıyor.
Ne iradem diyebiliyoruz, ne de nüfusum.
Demokrasi, özgürlük hakları, yok işte.
Biz buralarda yaralı bir kuş.
Kafesin içerisinde tutsak bir kuş!