Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Sağlık Bakanlığı’nın selden etkilenen bölgelerde kirlilik riski yüksek olduğu için, şebeke suyunun, diş fırçalama ve meyve-sebze yıkanmasında kullanılmaması çağrısına karşılık bakanlığa, “Bu konuda bir analiz yaptınız mı” diye sordu.
Sizce yaptı mı?
Bence yapmadı.
Yapmadı çünkü sağlıklı analiz sonuçlarını hiç bir zaman ne gördük, ne de bu konuda kamuoyuna sağlıklı bilgi verilmiş oldu. Bakınız iki yıl önce yanan devlet laboratuvarın durumuna. Halkın sağlığı için analiz edilmeyen birçok ürünü bugün toplum sofrasına taşıyarak risk altına atmış oluyor kendini ve ailesini.
Ne kadar sağlıklıdır yiyecekler? Yada gerçekten de sağlıklı ürünler giriyor mu sofraya?
Sağlık konusunda ülkede büyük oranda kanser hastalığı yer almış ve de hızlı bir şekilde artarak devam ediyor.
Kontrol yapılmadığı için hastalık büyük oranda kendini göstermiş olur.
Ne kadar sağlıklı analiz yapılıyor?
Hiç denecek kadar.
Hep göstermelik birkaç ürün ele alınıyor ve tamam tahlil yapıldı deniyor. Bazı ürünler yasaklanıyor.
Ya peki diğerleri?
Onlar analizlere göre temiz çıkmış oluyor.
Devlet laboratuvarı öyle onay veriyor.
Yani yiyin de korkmayın.
Hiç bir sorun, sakınca yok.
Bize güvenin de tamamdır deniyor vatandaşa böylelikle.
Güvenen vatandaş çocuğuna korkusuzca yediriyor aldığı ürünleri.
Çünkü devletin güveni var arkasında.
Devlet, yalan mı yapacak?
Hele de kendi vatandaşına.
Yapmaz değil mi?
Bu kadar da kötü olmaz.
Ama maalesef kötü olur o güvendiğimiz devlet.
Bakınız artan o kanser vakalarına, bunların sebebi o devlettir işte!
Kanseri kendi eliyle halkına bulaştıran odur!
Soluduğumuz hava da öyle.
Her bir yandan zehir akıyor.
Bakınız o teknecik santraline?
Peki ya o baz istasyonları?
Kanserin birçok nedenleridir işte!
Bunun suçlusu vatandaş mı?
Bunun suçlusu devletin kendisidir.
Vatandaşını öldüren devlettir.
Tabibler Birliği Başkanı Gürkut önemli başka ne diyor: Yağmur nedeni ile bu gibi durumlarda salgın hastalık riskinin yüksek olduğunu belirterek, kullanım sularının mutlaka denetlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gürkut, Hepatit A başta olmak üzere tifo, salmonella ve koli gibi sudaki mikropla yayılabilen hastalıkların varlığına dikkat çekti
Gürkut, belki de sel bölgesi dedikleri bölgelerin dışında da bulunan su kaynaklarına bir şeyler bulaşmış olabilir. Bu nedenle şebeke sularının çeşitli bölgelerden alınarak incelenmesi gerekmektedir. Güvenli olup olmadıkları konusunda halkımız bilgilendirilmelidir. Bakanlığın yaptığı açıklamanın arkasında bilimsel bir veri olup olmadığı konusunda şüphelerim var dedi.
Yalan mı?
Hiç de değil!
Evet.
Bu devlete güvenilmez, çünkü güven diye bir şey bırakmadı.