Bu halk hakkınızdan gelecek bilesiniz!

Muhammet Gözay

İnsanoğlunun hayatını idame etmesi çok zor bizim bu kurmuş oldukları düzende!

Düzen zaten kimlere çalışıyor, kimler için kuruldu, bunu çok defalar yazmış oldum.

İnsan geçim için çok kötü günler yaşarken, sözde hükümet olanlar ne yapıyor?

Daha da zor şeyleri hayata geçirmiş oluyorlar. 

Evet, ülkede yaşama ve varolma savaşı veriliyor!

Ve sözde hükümet edenlerdir bunların sorumlusu!

Çünkü idare, yönetim anlayışları maalesef belli kesim için varoldukları gerçeğidir. 

Sermeye onlar için vardır, onlar da sermaye için vardır.

Ülkede çalışanlar her zaman için sömürülen, çalınanlar oluyor. 

Sermeye çalıyor, hükümette izin veriyor. 

Açıkçası düzen zaten bu yüzden kurulmuştur bu ada yarısı ülkede!

Sömürü ve ezmek hep ilkeleri olmuştur ne acıdır ki o hükümet koltuğuna gelen tüm partilerin!

Emeği savunan olmadılar. 

Hep sermayeyi savunur oldular. 

Özel sektör çalışanların hep canına okunmuş oluyorlar. 

Bu insanların hiç bir güvenceleri dahi yoktur.  

Ne bir sendika kurma hakları ya da kurulan sendikalara üye olmak gibi alın terleri için bir toplu sözleşme güvenceleri yoktur.

Gelen tüm partiler bunu kabul etmediler. 

Özellikle de sol tarafından mecliste yer alan partiler. Onlar ki solun vermiş olduğu sendika kurma hakkını bilen ve de o doğrultuda, o ilkeler içerisinde olan sol ya da sosyal demokrat olan partiler. 

Evet, onlarda aynı şekilde davrandılar. Demek ki onların da bu kurulu düzenden yana olduklarını söyleye biliriz. Eğer ki öyle olmamış olsalardı bugün bu kesimin, yani özel sektör çalışanlarında devlet çalışanlar gibi her türlü sendikal haklara sahip olduklarını görecektik. 

Ama hayır! 

Sermaye ve bu kurulu düzene hükümet'lik etmiş oldular. 

Her neyse.

Bir taraftan sol, diğer taraftan da sağ partiler bu şekilde özel çalışanlar için değil sermaye için görev almış oldular. Tabi ki sol dediğim mecliste yer alan ve hükümet olan partilerdir, bunlar yani CTP ve TDP!

Bugün ülkede bu şekilde sahipsiz bırakılan bu insanlar, asgari ücret konusunda her zaman olduğu gibi sermayenin belirlediği sefalet ücretini kabul ediyorlar. Hayatın şartlarını, mutfaktaki yangını görmeyerek bu şekilde komik maaş ile geçinin diyorlar. Ama diğer yandan bir bakıyoruz da o sermaye patron babaları tam anlamıyla servet içerisinde yaşamaya devam ediyorlar. Altlarında en son model pahalı araçları, lüks villaları, dış ülkelerde çocuklarının tahsilleri. Bunun yanında bankalarda yer alan servet paraları ki bu paralar yedi sülalerine yeter ve de devam da eder. Yani efendiler, bu şekilde sermaye üstüne sermayelerini koyacaklar bu asgari ücretlilerin alın terlerinden almış oldukları hakları olan kazançlarından ve onlar bu şekilde varolacaklar ama bu insanlar da sefalet, açlık çekmiş olacaklar. 

Tam anlamıyla soygun düzenidir bu!

Bu soygun düzeni de bu sözde seçilen efendilerle birlikte yerine hep getirilmiş oluyor. 

Bu ülkede devlette görev alanlar, en azından evlerine yiyecek götüre biliyorlar. Çünkü bu insanlar devletten maaş alıyorlar. Öyle ya da böyle maaş ellerine geçmiş oluyor. Yaşamlarını idame ediyorlar. Ailelerine baka biliyorlar. Ya peki o özel sektör çalışanları. Onları bu düzenin ağaları hep sömürmek için patronlarla el ele, kol kola oluyorlar. 

Bir de pandemi nedeniyle almış oldukları karara bakınız. 

Güney tarafına işlemeye mecbur bıraktıkları insanlarımızı ki bu insanlar gündelikle hayatlarını idame eden emekçilerdir. 

Ve aldıkları kararla güney kapıları kapatıyorlar 10 günlüğüne!

Ama kuramcıların kapıları kapanmıyor!

Bu insanlar günlük çalışıyorlar. 

Ne olacak bu insanlar?

Günlüklerini sen mi ödeyeceksin?

Bilmezler öyle değil mi günlük kazanç ne demektir?

Günü birlik kazanç? 

Çünkü efendiler, meclis içerisinde ter dökmeden, soğuk altında kalmadan, ezilmeden, o sıcacık koltuklarında kapıyorlar müthiş bir parayı! 

Ne gayle! 

Ve, aldıkları karara bakınız. 

Nasılda sermayeden ve bu düzenden yana yazdığım gibi olduklarının gerçeğin karaları ile ortaya koydular. 

Sen güneye geçişleri kapatacaksın. 

Bu insanların ekmeklerine el koyacaksın. 

Ve pandemi diyeceksin öyle mi?

Peki ya Türkiye'den gelenlere kumar için izin vereceksin, bunda pandemi yok mu?

Salgın yok mu?

Ki bu salgın Türkiye'de çok büyük ilerliyor. 

Ama adınız sermayedir sizin, o babalara hükümet için varsınız. 

Evet.

Son olarak facebook'tan almış olduğum yazıyla yazımı noktalamış olayım. 

Casinoların kazandıkları milyonlar, pezevenklerin insan etiyle kazandıkları paralar, onlar daha önemli diye dokunmuyorsunuz ya, bu adanın bir bütün olduğunu göz ardı edersiniz ya.

Bu halk hakkınızdan gelecek bilesiniz!