Dün, yani 30 Mart 2022 tarihinde Birleşik Taksiciler Birliği yazılı bir açıklama yaparak, korsan taksiciliğin ortaya çıkardığı sorunlara dikkat çekilerek Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'yı göreve davet ettiler.
Gelen giden tüm hükümetler aynı şekilde davranmak suretiyle taksicilerin haklarına, sorunlarına hep duyarsız, hep ilgisiz ve bunun yanında istedikleri şekilde hareket etmiştirler. İlgi bakanlık ne taksicilerin başkanını ne de yönetimini hiç kaale almış değiller. Oysaki onların birinci derece ilgili temsilcileri oldukları gerçeği ile bakanlık ilgilenmesi ve ona göre hareket ederek kararlar alması gerekmektedir. Demokratik düzenlerde bunlara yer verilir. Bilir kişiler dikkate alınmış olur. Hükümet edenler veya bakanlık edenler sırf koltuk ve çıkarları uğruna hep bu kesimin emekçilerinin haklarını gözardı etmiştirler. Verilen T izinleri de bunların başında geliyor. Partili yandaşlara T iznini veren, bu işlerin mimarı UBP hep olmuştur.
Her neyse.
Taksiciler geçmişte olduğu gibi bugünde yaratılan sorunlar yüzünden artık sıkılmış durma geldiler. Her hükümete gelen bakanların sorunlara bakmadığı ve çare üretmesi görevleriyken yapmadıkları ve bu şekilde bu sektörün emekçilerini de perişan ettiklerini hep dile getirmiştirler.
Ama kimin ne umurunda!
Kimin ne gaylesinde!
Her emekçi kesim gibi bu emekçi kesimde isyan noktasına getirilmiş oluyor.
Yıllardır hep aynı sorunlar.
Avuç içi kadar bu yarı ülkede hiç bir şey düzgün bir şekilde gitmiyor.
Sorunlar hep devam ediyor.
Evet taksicilerin açıklamasına şöyle bir bakalım.
Açıklamada, “Taksicilik mesleğinin zorluğunu ve önemini anlatmaktan tüm sektör olarak artık sıkıldık. Turistlerin ülkeye gelir gelmez ilk muhatabı olan bizlerin bu derece önemsenmemesi bardağı taşırmaktadır. Ağababalara hizmet etmekten esnafın, öğrencinin ve memurun dertlerini hiçe sayan idareciler bu ülkenin köküne kibrit suyu dökmekten başka hiçbir şey yapmıyorlar” denildi.
Birlik olarak çok kısa bir süre zarfında ondan fazla sorumlu bakan gördüklerine de dikkat çekilen açıklamada şöyle devam edildi:
“Sistemin bozukluğu ve aksaklığı sadece bu değişime bakarak bile anlaşılabilir. Toplumsal anlamda bir çöküşün hâkim olduğunun farkındayız. Ekonomik sıkıntılar, enerji sorunları bütün bunlar hepsi birbiri ile bağlantılı. Bunun üzerine denetimsizlik ve “başıboşluluk” özellikle kaçak taşımacılık bağlamında büyük bir infiale neden olmakta. Büyük kurumlardan tutun da bireysel aracı olan büyük bir kitle kaçak taşımacılık adı altında devletin kasasından çalmakta. Hükümet bu duruma el atmasa da aslında böyle yaparak hem kendine hem de biz taksicilere zarar vermekte.
Korsan taksiciliğin bu derece yaygınlaşması taksicileri ve diğer toplu taşımacıları etkilerken hükümet yetkililerin atladığı bir şey daha var otorite sorunu. Bu otorite sorunu devletin gözetiminden çıkan “korsan” taksicilerle daha da belirgin. Bu iş diyalog ile halledilecek bir zeminde değildir artık. Konu korsan taksiciler olunca yasal olarak işini yapan bizleri makama davet edip yapmacık bir tavırla diyalog vurgusu yapan idareciler artık kabak tadı vermeye başladı. Korsan taşımacıklıkta yaygın olan bu infial durumu biz sektör çalışanlarının sabrını taşırdı. Bu nedenle Ulaştırma Bakanı Arıklı’yı ivedilikle “kendi” yapması “gereken” göreve davet ediyoruz. Konunun ehemmiyeti sanılanın aksine çok büyük ve tehlikelidir. Sorun ciddi anlamda bir otorite ve beka sorunudur. Devletin “devlet” olma gerekliliği ve zorunluluğu artık kaçınılmazdır.”
Evet, ayni şekilde kaç bakanlık değişiyor ve bu emekçilerin haklarını hiç bir bakanlık korumuyor. Onların hakları için ciddi bir karar dahi üretmiyor. Bırakın bunları yapmasını, korsan Taksicilik yapanlara bile göz yumuyorlar. Onlar hakkında hiç bir yasal işlem dahi yapmıyor. Yani ekmeklerini çalan bu insanlara bakanlık çalın diye biliyor adeta! Şikayet edilen korsan taksiciler polis tarafından bir ciddi cezaya maaruz kalmıyorlar. Kalmıyorlar çünkü herhangi bir yasa yok bu konuda! Yani polisin eli de kolu da bağlanmıştır. Bir ciddi işlem yapmıyor, yapamıyor.
Bu kadar zor mu bu insanların ekmeklerini çalışmasının önüne geçilmesi?
Kesinlikle değildir!
Ama gelen giden hep ayni, emekçilerin ekmeklerinin çalınmasına müsaade verilmiş oluyor.
Ve sizler hükümet oluyorsunuz!
Bakan oluyorsunuz!
Ha de canım yürüyün işinize!