Cakırdağ hocayla sohbet ederken...

Zafer Kurtuluş

Şöyle bir sohbet ediyoruz Íbrahim Çakırdağ emekli öğretmenimizle...
Geçmiş konular ele alınıyor ve tabii ki konuştuk sonrada her şey gelip çatıyor konuşmalarımızın içerisinde...
Nasıl derler söz sözü açar diye... 

Íşte bizimkisi de öyle bir şeydi.

Öğretmenlik yılları, mücadele yılları, hepside vardı konuşmalarımızın içerisinde... 
O yıllar, yani 10 yıl önceki ve daha önceki yıllar...
Muazzam bir direnme vardı.
Birlik ve beraberlik ruhu ile mücadele ediliş vardı.
Sağ egemen olan partilere karşı dimdik ayakta uruyorduk.
Eylemin korkunç bir desteği olurdu halk tarafından!
KTÖS, bu ülkede emeğe ve de kavgaya her zaman en önde giden gerçek anlamda bir mücadele sendikasıydı.
Her alanda karşı duruş sergileme söz konusu olmuştu KTÖS için!
Zaten kurulduğu tarihten itibaren KTÖS bir sendikal hareket olarak kalmadı. O barış ve demokrasi için hareket eden bir yürek dolu sendikaydı. Tek vücut ve de yürek olurdu aslında her zaman KTÖS!
Íşgal düzenine hep karşı durdu ve ne isterse olusun, geri adım atmadı. "Ankara Ne paranı, ne de pulunu istemeyiz" diyen tek cesur ve de yürekli sendika o çıkmıştı. Geride kalanlar ise düzene sahip çıkan ve bu düzenden de nemalanan sendikalar oldu. Ha bir de artan ve de çoğalan çok sendika hayata geçti. 
Neden?
Düzene sahip çıkmak ve bu düzeni korumak kollamak için!
Birde ve en önemlisi korkulan KTÖS'ten bu sendikaları hayata çıkardılar.
Bunlara bizler o zamanlar sarı sendika ismini vermiştik.
Bu sarı sendikalar hiç bir mücadele ve hak adına hareket etmediler.
Düzen hükümetlerin borusunu çaldılar.
Zaten onlar bunları hayata koydular.
Sırf KTÖS için bir engel olsunlar.
Korkuları düzenin gitmeseydi.
Korkuları iki toplumun bir arada yaşamaması içindi.
Bölünmüş bir ada onların ve de bu düzeni her zaman için kullanan güçlerin işine yaradığı için sarı sendikalar kuruldu.
Ve bunlar aslında hepside korkularından dolayı kuruldular.
Çünkü nemalanmak söz konusudur.
Bölünmüş bir ülkenin her zaman işlerine yarayacağı nedeniyle kuruldular.
Her partinin kendine çalışan sendikaları söz konusu olduğu için hükümet olunduğu zaman da onların desteği ile hiçbir kavga ve mücadele göremezsiniz!
Hükümet yanlı sendikalar hep sustular.
Hep yapılanlar karşısında alkış ve onay verdiler.
Bugünkü durum yine ayni şekilde devam ediyor.
Hükümet edenlere yaptıkları karşında alkış çekiyorlar.
Her neyse...
KTÖS, geçmişten bugüne hep mücadele ve varoluş adına görev yaptı.
Bugün yine ayni doğrultuda devam ediyor.
Hükümet edenlerin ve bu yağma düzenin yanında durmuyor.
Íbrahim hoca ile o günler çok farklı günleridi.
Kavgaya ve varoluş adına hep meydanlar söz konusuydu.
Eylemler, grevler, tam anlamıyla adalet için kavga ön saflarda yer alıyordu.

KTÖS, her zaman hep ön safhtaydı!
Emekli hocamız Çakırdağ, hep önde yer alıyordu.
Hiç usanmadan ve de yılmadan varoluş kavgasının içindeydi.

KTÖS pankartını hep önde taşıdı.
Hoca ile konuşmamız sırasında bana sendika'daki yaşanan gerçekleri şöyle anlattı:

Kavgamız her zaman için ortaktı.

Hiç kimse geri adım atmazdı.

Hükümet edenlerin baskısını hiç aldırış etmezdik dedi.

Kavgamız vatan kavgasıydı.

Var olma kavgası.

Ülkemizin ortak vatan olduğunu ve birlikte barış içerisinde yaşaya bileceğimiz için mücadele veriyorduk dedi.

Evet, gerçekten de öyle!

Ama şimdi baktığımızda bu kavga ne kadar verliyor?

Herkes katılıyor mu?

Maalesef hayır, o eski mücadele ve kavga bugün yok!

Evet, üzülerek yazıyorum ki herşey geçmişte kaldı ne acıdır ki!