Daha neyi bekliyorsunuz?

Arif Alasya

KTÖS, KTOEÖS, Dev-İş, Koop-Sen, Basın-Sen, Güç-Sen, Çağ-Sen,CTP, BKP, YKP, TKP,Sol Hareket, Girne Düşünce Derneği, Barış ve Demokrasi İnisiyatifi temsilcileri ,

Bir araya gelerek Kıbrıs’ta çözüme yönelik bir takım kararlar aldılar.

Bunlardan birisi 28 Mayıs 2021’de ABD Elçiliği Siyasi danışmanları ile bir toplantı tapılması.

Acaba neden yukarıda isimleri yazılan sendika ve partiler dışında kalanlara da bu çözüm perspektifinde yer alma çağrısı yapılmadı,

Hani birlik mücadele dayanışma olacaktı?

Davet eder veya çağrı yaparsınız ve isteyen örgüt katılır yani sizlerin dışında çözümü savunan yok mu?

Annan planı döneminde de ayni şeyi yaptınız ve sonunda bu oluşumu CTP’ye kanalize ettiniz.Onlar da 2008’de bizi UBP’ye teslim etti.

Tarih tekerürden ibarettir diye bir deyim vardır unutmayın. Ayni hatayı yapmayın birlikte hareket etmeyi bu kez ne olur başarın.

Bu toplantıda alınan kararların temelinde artık Kıbrıs konusunun uluslar arası platformlara taşınması ve sesimizi sokaklarda meydanlarda yükselterek mücadele etmemiz gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Bu toplantıya katılan siyasi partilerin Mecliste temsilcileri vardır ve sadece eleştiri ve erken seçim kavgası vermektedirler. Hükümet çoğunluğu olan komitelerden onların arzuladığı ve ya emir aldıkları yasalar da çatır çatır geçmekte ve hiçbir şey yapılamamaktadır.

Bakın her geçen yıl adada büyük bir hızla artan tarikat, tekke ve zaviyeler yayılmacılık göstermektedir.

Seçim dönemlerinde kimler tarafından bunların ziyaret edildiği ortadadır.

Rahmetli liderimiz bunları kapatmış ve Nakşibendi tarikatının ülkeye girişini yasaklamıştı.

Geldiğimiz noktada sırtlarını bunlara dayayanlar onlar için yasa düzenlemekte ve buralara yurt dışından geleceklere bir yıllık oturma izni verme taahütünde bulunmaktadırlar.

Pervasızlık almış başını gidiyor.

Meclisteki temsilcilerimiz ise koltuklarını korumanın peşinde.

Bunlara ortak olmaktan vaz geçin sine-i millete dönün sesimizi uluslar arası platformlarda daha da gür çıkaracak eylemlerle meydanları dolduracak ve ya pasif eylemlerle direnişe geçmeliyiz..

Artık beklemeyin zamanımız kalmadı…