İshalin COVID-19’un bir bulgusu
olabileceğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Aralık 2019’dan bu yana ateş, kuru öksürük, nefes darlığı, kas ağrısı, tat veya koku kaybı
COVID-19’u düşündüren başlıca bulgular olarak bilinir ve bu bulgular virüse maruz kaldıktan 2-
14 gün sonra ortaya çıkabilir. Ancak son raporlar, COVID-19’un solunum semptomları olsun ya
da olmasın ‘sindirim sistemi bulguları‘ ile de ortaya çıkabileceğini öne sürmektedir. Bu bulgular;
ishal, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık olarak rapor edilmiş ve bazı çalışmalarda COVID-19
hastalarının yarısından fazlasında iştah kesilmesi; hastalığı hafif geçiren kişilerin ise yaklaşık
üçte birinde ishal olduğu ve ishalin ilk hastalık bulgusu olduğu rapor edilmiştir. Bu vakalarda
ishalin genel olarak şiddetli olmadığı, yaklaşık üçte birinin ateşsiz seyrettiği ve 5 ila 14 gün
sürebildiği rapor edilmiştir.
Sorun, bu hastaların solunum semptomları olanlara göre daha geç hastaneye başvurmaları ve
klasik semptomları göstermedikleri için hafif derecede hasta olsalar dahi, bu hastaların hastalığı
yayabilme olasılığıdır. Ayrıca sindirim sistemi bulgularının olması, fekal-oral (dışkı yolu) ile de
virüsün atılabileceğini düşündürmektedir. Çin’deki yeni bir vaka serisi çalışması, boğaz
sürüntüsü negatif olan, ikisi tedaviden önce ishal gösteren üç COVID-19 hastasının dışkısında
virüs tespit edilebileceğini doğrulamıştır.
O nedenle pandeminin devam ettiği bu dönemde, sindirim sistemi belirtilerine ve bulaşıcı
ishalde olduğu gibi hijyen veya sanitasyona dikkat edilmesi, en azından bu konuda çalışmalar
kesinlik kazanıncaya kadar akıllıca olacaktır. Klasik bulaşıcı ishalde fekal-oral yolu özetleyen
beş ‘F’ faktörü parmaklar, sinekler, açık alanlar, sıvılar ve besindir. Dezenfektanlar ile sık sık el
temizliği, bulaşmayı önlemenin ilk ve en etkili adımıdır. Güvenli gıda hazırlama, bulaşıcı ishali
önlemenin bir başka önemli yönüdür.
Sonuç olarak; COVID-19 ‘sindirim sistemi ile bulaş yolu’ konusunda vaka raporları ve
laboratuvar çalışmaları devam etmektedir. Bu süreç içerisinde fekal-oral bulaşma ihtimaline
karşı önlemlerin alınması akıllıca olacaktır.”