Dokundurmayacağız!

Muhammet Gözay

Ersin Tatar, “bana ‘namussuz’, ‘şerefsiz’, ‘soytarı’, ‘ahlaksız’, ‘geri zekalı’ diyorlar” diye açıklama da bulundu.

Bu şekilde ifadelerde bulunmak ülkedeki yasalar gereği bir suçtur. 

Cezası da yasalar çerçevesinde verilir. Böyle bir davranış sadece cumhurbaşkanına değil ülkenin tüm vatandaşlarına karşı suç sayılır ve belirttiğim gibi cezası ne ise yargı kararı tarafından verilmiş olur. 

Hukuk devletlerinde bu böyledir!

Karar bağımsız mahkemelere verilmiştir!

Onun için yargılama da mahkemelerindir. 

Kişiler kim isterse olsun, ya da ne isterse olsun, hangi makamda bulunursa bulunsun, yargılamaya ya da yargılatmaya yetkisi yoktur ve olamaz da!

Cezayı sadece yargı verir!

Onun için demokrasi açısından kuvvetler ağırlığı da çok önemlidir!

Bu yüzde kuvvetler ağırlığı olan bu yargı ilkeside demokrasi açısından çok önemlidir ve de uyulması gerekir. 

O yüzden hak ve hukuk çerçevesinde demokratik bir şekilde gerekli görülenler ne ise onlar yapılır. 

Ama bakıyoruz da hukuk ve demokrasi anlayışı çiğnenmek isteniyor. 

Makama bir şekilde ayrıcalık verilmek isteniyor. 

Üst makamlara bu tür ayrıcalık kesinlikle demokratik düzenlerde verilmesi mümkün değildir ve de olamaz! 

Ha şayet böyle bir hak ya da ayrıcalık verilirse işte o zamandan kişiler arasında eşitsizlik yaratılmış olur. Yaratılan bu eşitsizlik de kişilere verilecek bir hak kesinlikle sayılamaz. 

Başta da belirttiğim gibi herkes yargı karşısında eşittir! 

Bu eşitliği ortadan kaldırmak, hukuk anlayışını ve demokrasi anlayışını katletmek demektir!

Bırakın kararı yargı versin!

Yargıya güvenin ve yargıdan da korkmayın!

O yüzden biz üstün olalım "Yargıyı devre dışı bırakalım" anlayışı ile bu işler yürümez.  Bu işler hukuk ve demokrasi eşitliğine dayalı bir şekilde yürür.

Kimse bunu bozamaz!

Kimseye herhangi bir ayrıcalık da verilemez!

Varsa bir şikayetin, varsa seni bozan rencide eden birtakım sözler, gidersin yargıya bu şekilde!

Yok da seni incitecek bir takım sözler ya da hakaretler için yargı aradan kalkacak ve sen karar vereceksin!

Böyle bir şey mümkün mü?

Mümkünse ülkede tek adam rejimi demek olacaktır!

Bu da diktatörlüğü getirecektir!

Diktatörlük de hukuku ve demokrasiyi bu şekilde eline almış olacaktır. Tıpkı Türkiye'de olduğu gibi! Hukuk devletinin yerine bir diktatör zihniyeti yaratılmış olacaktır!

Bu da toplum için korkunç bir şey demektir. 

Evet.

Ersin Tatarı hiç kimse eleştirmeyecek o artık korunmuş olacak!

Yani bu açıkçası özellikle de biz basın'ın susturulmasıdır!

Dediğim gibi Türkiye'de Erdoğan ne yapmışsa Tatar'da burada aynısını yapmak istiyor. 

Orada nasıl ki gazeteciler sorgusuz sualsiz ceza evlerine atılmışsa burada da aynısı hedefleniyor!

Ne mahkeme kararı, ne de herhangi bir suç unsuru görülmese bile içeri atılacaksın! 

Çünkü cumhurbaşkanı söz konusudur!

O oldu mu susacaksın!

Onu eleştirmek dahi mümkün olmayacak!

Eleştirdin içerisinde!

Ne yargı, ne de demokrasi kesinlikle mümkün değil ve herşey cumhurbaşkanına verilmiş olacaktır!

Tıpkı Türkiye'de olduğu gibi!

Evet. 

Aynısı burada yapılmak isteniyor!

Ersin Tatar’ı korumak ve de onu eleştiren herkesi susturma çabasıdır!

Tabiki bu sadece Ersin Tatarla kalmıyor. Sırasıyla diğer üst düzey yetkililer de aynı şekilde Yargıyı, yürütmenin başında olanların kontrolüne almak istiyorlar. 

Ve son olarak Gazeteciler Birliği’nin sloganında belirttiği gibi, işin esası, “Özgürlük senden büyük, dokunma”dır…

Evet, dokundurmayacağız!