Dıştan atamalı Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu TAK'a açıklamada bulunuyor ve şunu söylüyor.
‘egemen eşitlik’ ya da ‘iki ayrı devlet temelinde çözüm’.
50 yıldır zaten bunu tekrarlıyorlar.
Yani ‘Ya Taksim Ya Ölüm’.
Siyasetleri zaten budur.
Bölünmüş bir kıbrıs!
Hedef budur!
Yani federal bir Kıbrıs gerçeği değildir.
Dıştan atamalı Bakan Ertuğruloğlu, seçildiği dönemlerde de yine aynı şekilde federal Kıbrıs üzerinde bir anlaşmaya hep karşı durmuştu.
Onun için rumlar hep düşman oldu bizler için ve öyle de kalacaklar anlayışına sahip birisidir.
İki toplumun ortaklığına, işbirliğine de hiç inanmadı ve de hep karşı oldu.
Her neyse .
Dıştan atamalı Dışişleri Bakan, konuşuyor, açıklamalarda bulunuyor ve sankide Kıbrıs türkünün sesiymiş, fikriymiş, düşüncesiymiş gibi algı yaratmaya çalışıyor. Oysa durum hiç de öyle değildir.
Evet, Dıştan atamalı bakana bir bakalım ne diyor.
“Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cenevre'deki konferansta egemen eşitliğe dayalı çözüm hedefli müzakere zemini oluşturulamaması halinde Türk ulusunun Doğu Akdeniz'deki güvenlik ve çıkarlarının kalbi Kıbrıs'ta ne yapılacağına Anavatan Türkiye ile birlikte karar verileceğini belirterek, ‘Kıbrıs Türkü'nün tek seçeneği, Rumlarla ortak olmak değildir’ dedi...”
Yukarıdaki açıklamasında Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını değil de Türkiye'nin çıkarlarını savunduğunu açıkça belirmiş oluyor.
Yani bir ülkenin bakanı kendi insanının çıkarlarını düşünmeyecek ve bir başka ülkenin çıkarlarını düşünecek!
Olacak şey mi bu?
Rahatsızlık değil mi bu toplum için?
Gayrette öyledir!
Sen toplumunu düşünmüyorsun demektir bu!
Öncelikle toplumun çıkarları gelmelidir!
Ama bu şekilde yapılmayarak, kendi insanımızın çıkarları geriye itilerek, Türkiye"nin çıkarları düşünülüyor.
Evet.
Bu kıbrıs türküne yapılan büyük bir kötülük ve de kesinlikle kabul edilemezdir.
Yapılan açıkçası topluma ihanettir!
Bu toplum çok büyük bedeller ödemiştir. Ödemeye de devam ediyor.
Bu bedellerin karşılığı bu mu olacak?
Böyle bir düşünceye mi maruz kalacak?
Peki ya yabancı görüşmeciler karşısında nasıl ne şekilde cevap vermiş olacak?
Tahsin Ertuğruloğlu yabancı muhataplarının karşısına ‘Kıbrıslı Türklerin Temsilcisi’ olarak çıkmıyor mu, öyle kabul görmüyor mu?
Evet, aynen öyle.
E o zaman ne olacak?
Sen kendi toplumunu ikinci plânda tutacaksın, birinci plânda Türkiye olacak!
Peki dünya ne düşünecek, ne diyecek?
Evet.
Açıkçası.
'Ankara'nın memuru'.
'Türkiye’nin sözcüsü', denilecektir.
Peki o 'eşit egemenlik' ne olacak?
Sizler 'eşit egemenlik' istiyordunuz, hani nerede?
Dünya bu halinizle inanın ki artık sizi muatap bile almaz!