Kıbrıs Lirası kullanıldığı dönemde HP % olarak maaşlara yansıtıldı. Bunun başlıca nedeni ise enflasyonun çok çok düşük olması idi. Yani maaş dengesi bozulmuyordu.
Türk parası kullanımı ile birlikte yüksek enflasyonlu bir para birimine geçildi ve her HP uygulamasında maaşlar arası denge bozuldu.
Öyle bir notlaya geldi ki sanki satılan malların fiyatı örneğin Müsteşara başka işçiye başka uygulanıyormuş gibi bir noktaya gelindi. Hâlbuki HP her fert için ayniydi.
Bizi yönetenler sanki böylesi bir sorun yokmuş gibi davranarak adaletsizliğin cok ciddi boyuta geldiği durumda bile bunu düzeltmek için kıllarını kıpırdatmadılar. Bu gün olduğu gibi sendikalar bir araya gelip bu adaletsizliğin önlenmesi için birlikte mücadele etmediler. Hiç bir siyasi parti bu adaletsizliği ortadan kaldırmayı programlarına dahi almadılar.
Gelinen noktada Hükümet mevcut enflasyonu bir nevi faizsiz iç borçlanma ile kendine kaynak yaratmanın peşinde. Sendikalar mahkemeye gitti. Kazanacaklar da. Hükümet da kesintileri bilmem kaç aya bölüp verecek.
Bu senaryo bilinen bir senaryo. Önceden emekliden ve çalışandan yapılan kesintiler da aylar sonra böyle ödenmedi mi?
Mesele sorunu temelden çözme meselesi olmalıdır.
TL. Kullandığımız sürece bunu % uygulama ile çözemeyiz. HP % olarak verilecekse enflasyonu düşük olan stabil bir para birimine geçmeliyiz. Geçmişte bunun tersini yaparak TL’ye geçtik şimdi doğrusunu yapıp Stabil bir para birimine geçmeliyiz. Piyasa zaten para birimi olarak bunu yapıyor ne alsanız dövize endeksli. Bunu bir tek yönetenler anlamıyor sanki.
Yönetenler elbette ki benden akıllı ama onlar yönetmiyorlar,yönetiliyorlar.
Bizi yönetilenlerin yönettiği sürece da bu sorun gibi diğer tüm sorunlara çözüm bulunmaz.
Sorunları çözmek için önce kendi ülkemizde egemen olmalıyız. Egemenlik öyle Cumhurbaşkanı Tatar’ın söylediği gibi olmaz zaten kendisi da bir atanmış.
Gelin birlik olalım ve ülkemizi kendimiz yönetmek için birlikte harekete edelim.
Bunun da en etkili yolu Adada çözümü sağlamak için birlikte mücadele etmektir.