Bayram ve 20 Temmuza denk gelen bu ziyaret sonrası ‘’Dağ fare doğurdu’’ cinsinden açıklamalar yapıldı. Bu tip açıklama yapanların içinde ben de varım.
Tabi bu sonuca varırken son açıkladığı sürpriz üzerinden değerlendirme yaparak bu sonuca varmıştım.
Sonradan konuşmamın bütününü ve hazırlanan mizanseni dikkatlice değerlendirdikten sonra meğer kazın ayağı o son verdiği hediyeler değilmiş..
Çok ciddi bir şekilde hazırlanıp özellikle BM ve AB’ye verilen mesajmış.
Önce kardeş Azerbaycan kullanılarak Kıbrıs’a üst düzey bir heyet göndererek KKTC’nin tanınacağı hissi uyandırılmıştır.
Israrla söylenen sürpriz kelimesinin ardında bu algı yaratılmıştır. Amaç dünyanın ilgisini KKTC Meclisindeki konuşmaya çekmek. Amaca ulaşıldı.
Nöbetçi bir ayağı Kıbrıs’ta olan Cumhurbaşkanı vekili OKTAY Türkiye’de bırakılarak tüm askeri ve mülki erkân uçaklarla adaya taşınmıştır. Bu şekilde söyleneceklerin ciddiyeti artırılmıştır.
Konuşmaya gelince Kıbrıs Türkü ile ilgili tek bir mesaj yoktu. Sadece Dünyaya verilen mesajlar vardı.
1- 19774’de şu kadar şehit verdik ve Kıbrıs’ın kuzeyini aldık.
2- Sadece kuzeyi değil kuzeyde yaşayanları da tüm adadaki hakları ile aldık
3- Kuzeyde yaşayan nüfus ile Türkiye’nin Akdeniz’deki hakları vazgeçilmedir.
4- Artık kuzeyde benim istediklerimi dillendirecek bir başkan ve Başbakan vardır.
Böyle davranacaklarını da gayrı resmi görüşme ve diğer görüşmelerde dillendirmektedirler.
Bu durumda en yakın tahmini ‘’Başkanlık rejimini açıklayacak’’ diyerek Arıklı yapmıştır.
Evet Erdoğan Başkanlık rejimini açıklamış ve Mecliste oturan tüm vekiller ve Cumhurbaşkanları ayakta alkışlamıştır.
Artık sadece Türkiye’nin değil KKTC’nin da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır ve sizin gibi düzen koruyucularına bunu ayakta alkışlatmıştır.
Hele Bayram hediyelerini alan Cumhurbaşkanı ve vekillerin sevincine doyum olmadı. Zaten elden gitmiş bir ada onların umurlarında mı?