Kuruluş süreci tamamlanan Ekonomi ve Sosyal Politikalar Araştırma Merkezi’nin (ESPA) Başkanı Mete Boyacı, yazılı bir açıklama yaparak, ülkenin iyi yönetilmediğini öne sürdü, iş insanları olarak inisiyatif almaya karar verdiklerini ifade etti.
ESPA Başkanı Mete Boyacı, “Son zamanlarda ülkemizde, Anayasa, yasalar ve en temel demokratik prensipler çiğnenebilmekte; halkın iradesini temsil eden Cumhuriyet Meclisi etkin bir şekilde çalıştırılmamakta; hukuka aykırı bir şekilde alınan keyfi kararlar uygulanmaya çalışılmakta; toplumsal uzlaşı ve katılımcılık gibi temel demokratik değerler sıklıkla göz ardı edilmektedir. Tüm bunlar olurken, sağlıktan eğitime, kamudaki atamalardan ihalelere, sayısız skandal yaşanmakta; kamusal hizmetlerin niteliği kötüye gitmekte ve her alanda tehlike çanları çalmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Biz iş insanları da üzerimize düşen görevi yeterince yerine getirmiyoruz”
“Bu durum, her geçen gün siyaset kurumuna olan güveni erozyona uğratmakta ve toplumu umutsuzluğa sevk etmektedir” açıklamasını yapan Boyacı, şöyle devam etti:
“Hükümet ise yapısallaşmış sorunlara kalıcı çözümler üretmeye çalışmak yerine, şahsi menfaatleri ve günü kurtarma çabası içinde görünmektedir. Kısacası, ülkemiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) iyi yönetilmemektedir.
Uzun zamandır, genel olarak sivil toplum ve biz iş insanları da üzerimize düşen toplumsal görevleri yeterince yerine getirmiyoruz. Dolayısıyla, bu durumun oluşmasında bizlerin de sorumluluğu olduğunu kabul ediyoruz. Bu bilinçle, iş insanları olarak bizler bir inisiyatif almaya karar verdik. Şu anda içinde bulunulan durum bir kader değildir. Dolayısıyla, bir takım köklü reformların uygulanması şartıyla ülkemizin, hepimiz için daha yaşanabilir; sosyal adaletin ve toplumsal refahın hüküm sürdüğü bir yer olabileceği kanaatindeyiz.”
Şeffaflık vurgusu…
Boyacı, “Şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık, kapsayıcılık ve hukukun üstünlüğü gibi iyi yönetişim ilkelerinin esas olduğu bir devlet yapısının, ülkedeki belirsizlik ve istikrarsızlığı giderebileceğine inanıyoruz” dedi.
Mete Boyacı, “Bu tür bir yapının, KKTC’nin sürdürülebilir bir kalkınma eksenine girmesini sağlayacağına dair inancımız tamdır. Sınırlı kaynaklarımızın doğru ve etkin bir şekilde kullanıldığı, rekabete dayalı serbest piyasa mekanizmasının gerçek anlamda çalıştığı bir düzen mümkündür. Liyakate dayalı, etkin ve parti siyasetinden arındırılmış bir bürokrasi ile güçlü bir denetim mekanizması oluşturulabilir. Verginin tabana yayıldığı ve vergi adaletinin sağlandığı bu tür bir yapıda, kamusal hizmetlerin iyileştirilmesi ve fiziksel altyapı yatırımları için gerekli mali kaynakların ortaya çıkması mümkündür. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, makroekonomik göstergeler ülkemizde böyle bir potansiyelin var olduğuna işaret etmektedir. Yetişmiş insan gücümüz de bu potansiyeli açığa çıkarabilecek niteliktedir” ifadelerini de kullandı.
“Toplumsal bir uzlaşıya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz”
ESPA Başkanı Boyacı, açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:
“Bizler, böyle bir idari yapının oluşturulabilmesi için tüm kesimlerin bir araya gelip katkı koyacağı toplumsal bir uzlaşıya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu sürecin etkin ve çözüm odaklı bir şekilde yürütülebilmesi için rasyonel ve bilimsel veriye dayanan bir tartışma zemini oluşturulması şarttır. Ülkenin sorunlarının ‘ne’ olduğunu saptamak kolay görünse de bunların ‘nasıl’ giderileceğini objektif olarak tespit etmek ve bunun üzerinde toplumsal uzlaşı oluşturmak zordur. Bundan daha da zor olanı, bulunan çözümleri hayata geçirmektir. Bizler, ülke şartlarına uygun politika önerilerinin oluşturulması ve bunların hayata geçirilebilmesi için faaliyet gösterilmesi noktasında önemli bir boşluk bulunduğu tespitinde bulunduk ve bu boşluğu doldurmak adına ortak hareket etme kararı aldık.”
ESPA’nın kuruluş süreci tamamlandı
Boyacı, “Bu doğrultuda, ekonomi ve iyi yönetişim odaklı bir düşünce kuruluşu olan ESPA’nın kuruluş sürecini tamamlamış bulunuyoruz. Kamu yararını gözeten ve kâr amacı gütmeyen bir kurum olan ESPA, faaliyetlerini tarafsız bir biçimde; çok sesliliğe ve toplumun çeşitli kesimlerinin katılımına olanak sağlayacak şekilde yürütecektir” diye konuştu.
“Hiçbir dönüşüm/değişim fedakârlık yapılmadan gerçekleştirilemez”
“Çıktığımız yolun uzun ve meşakkatli bir yol olduğunun bilincindeyiz” diyen Boyacı, açıklamasının devamında ise şunları dile getirdi:
“Maalesef, ülkemizin her yanını sarmış olan sorunlar kısa sürede çözülebilecek türden olmaktan çok uzaktır. Köklü reformların yapılması zorunlu olan böyle bir süreçte, taşların yerinden oynaması ve pek çok toplumsal kesimin olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. Hiçbir dönüşüm/değişim fedakârlık yapılmadan gerçekleştirilemez. Elbette, uzun vadeli istikrar ve refah için kısa vadede fedakârlıkta bulunması gereken kesimlere, parçası olduğumuz iş dünyası da dahildir.
Bu manifesto ve açık davette imzası bulunan bizler, bu durumun farkında olduğumuzu kayda geçirir ve ülke menfaatinin gerektirdiği durumlarda yaşanması muhtemel sıkıntıları aşma yolunda da birlikte hareket etmeye devam edeceğimizi taahhüt ederiz.
Aynı zamanda, bizlerle benzer kaygıları taşıyan ve yukarıda ifade edilen ilkeleri paylaşan tüm kesimleri bizlerle istişarede bulunmaya ve iş birliği yapmaya içtenlikle davet ederiz.”
Boyacı tarafından yapılan manifesto ve açık davete şu isimler imza attı:
1) Candan Avunduk 2) Mete Boyacı 3) Hasan Dörtgazi 4) Adem Kaan Kaner 5) Serhan Kombos 6) Müsteyde Onbaşı-Ruhi 7) Bertan Özberkman 8) Yağmur Özyalçın 9) Selen Necat-Gürkan 10) Ahmet Noyan 11) Mehmet Saydam 12) Vargın Varer 13) Engin Yeşilada