Evet, Akıncı 2016'da Tayyib'in yanına gitmişti. Şimdi bu konu çok önemlidir, hangi konu diye sormayın, Kıbrıs konusu pek tabii ki! 2016'nın sonunda yani üç ay sonra adaya barış ve çözüm gelecekmiş öyle buyuruyorlardı. Akıncı, Tayyibin huzuruna gitti ve ondan barış ve çözüm sözünü almıştı. Yani bu işi bitireceğiz 2017'ye kadar diyorlardır efendiler. Bu işi nasıl bitirecekler çok merak etmiştim doğrusu o yılda.
Ve yazmıştım da.
Garantileri kaldıracaklar mı?
Íngiliz üslerden çekilecek mi?
Bırakacaklar mı tuttukları toprakları?
Kesinlikle hayır, diye yazmıştım!
Peki ya Türk askeri ya da Yunan askeri onlar yerlerine yurtlarına gidecekler mi?
Ve ondan da önemlisi, toprak konusu nasıl çözülecek?
Haksız yere dağıtılan Rumların malları nasıl düzenlenecek, nasıl Rumlar finans edilecek ya da edilmek istemeyenler ki bunların sayısı çok! Bunlar evlerine geri gelecek mi?
Toprakları, malları ne olacak?
Bunlar konuşuldu mu Tayyib'le?
Akıncı bunları halletti mi?
Kesinlikle hayır etmediler!
Sadece bizlere havanda su döverler 2016 tarihinde!
Evet, 1974'te yapılan harekat aslında Adayı bölmek ve Ortadoğu'yu izlemek amacıyla İngiliz tarafından bir güzel tertiplenmiş bulunmaktaydı ve ingilizler hedeflerine ulaştılar. Üslerde dinleme cihazlarıyla hem toprağımıza sahip oldular, hem de Ortadoğu'yu bu şekilde dinliyorlar, takip ediyorlar ve olası bir saldırıyı zaten buradan onların üzerine uçaklarla kaldırabilirler. Kimsede buna karışamaz değil mi?
Türkiye'de zaten kendi stratejisini düşünerek bu yola gitmiş 1974'te! Yani planlı bir şekilde yapıldı bu 20 Temmuz harekatı! Geçen seferde de yazdım, garantörlük demek, kendi çıkarlarını korumak demektir!
Aslında Kıbrıslılar değildir korunacak olan, bunu iddia edenler varsa soruyorum: 1958'de ve 1963'de Türk askeri, Türkiye neredeydi? Garantör devlet konumunda olan Türkiye, niye o zaman müdahale etmedi?
Etmedi çünkü, 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin sadece garantörleriydiler.
Yani o çok istediğimiz vazgeçmeyiz dedikleri Türkiye'nin garantörlüğü aslında bizlerin canları için değildi! Sadece kurulan Cumhuriyetin korunmasıydı.
Son söz olarak şunu belirtmiştim: "2016 sonunda çözüm diye bir şey söz konusu olmayacaktır diye!"
Evet, o gün ne yazmışsam doğru çıktı.
Peki bugün 2018, ne oldu?
Ne değişti?
Hiç bir şey!
Çözüm olmadı.
Ve bugün yine görüşüyorlar.
Ne olacak?
Hiç bir şey!
Evet, Kıbrıs'ı 1974'te bitirdiler.
Yani bölmekle!
Çektiler çizgiyi ve kendi çıkarlarına bu şekilde kullanmaya devam diyorlar.
Evet, kazananlar emperyalistler ve Rum tarafı olmuştur!
Kaybedenler Kıbrıslı Türkler.
Bakalım bu gidişle buralarda neslimiz kalacak mı?