Geleceğe bir bakış...

Arif Alasya

Devamlı olarak bıkmadan usanmadan yazıyorum.

Yazdıklarımın geri dönüşü oluyor mu? Olmuyor mu? Maalesef  bu soruların cevabını bilmiyorum,

Buna rağmen ben yazmaya devam edeceğim.

Ülkemiz KKTC 1974’den sonra çok isimler altında çeşitli evreler geçirmiştir.

Son durağımız KKTC’dir.

Uluslar arası ismi ile Türkiye’nin alt yönetimi.

Biz kabullensek de kabullenmesek de bu gerçeği değiştiremeyiz.

KKTC çok evreler geçirdiği halde yönetenin bizlere geçirtdiği iki evre vardır.

1-2002 öncesi Asgeri karargahlar önünde oluşan kuyruklar.

2- 2002 sonrası Cami içine doluşup dişarıya taşan kuyruklar.

Bu iki temel değişime en çabuk adapte olanlar da politikacılarımız.

Vatandaşdan hızlı olarak hemen saflarını değişebiliyorlar.Bu değişimin da siyasi ideolojileri ile de ilgisi yok.Yegane ilintili oldukları oturdukları veya oturmayı hedefledikleri koltuklar.

Halk yönetenlerden şikayetci ancak küçük menfaatleri  için ille de yönetilenleri seçmekte ısrarcı.

Yönetilenler ise tabi ki halka göre kat ve kat fazla olan çıkarları için yönetilmekten yana.

Malum raconu seçmenler değil,yönetenler kesiyor.

Yönetilenler aman yönetenlerle aramızı bozmayalım  sonra kaybederiz endişesi içinde.

Bizi yönetenler bu gücü Rahmetli Dentaş’a ömür boyu Cumhurbaşkanı seçilebilmesinin önünü açmakla ve karşılığında aldıkları Anayasanın geçici 10.ncu maddesi’ nden almaktadır.

Başlangıçta  işte bu geçici bir maddedir nasılsa kalkar diyenler işin öyle olmadığını geçen zaman içinde görmüşlerdir.

Bırakın kaldırmayı kaldırılmasını teklif dahi edemezsiniz.

Uzun süre özellikle kendini sol sayan partiler her kampanya döneminde ‘’Geçici 10.ncu maddeyi kaldıracağız’’diye yola çıkmışlar fakat ne iktidarlarında ne de muhalefet döneminde bunu başaramadıkları gibi artık kaldırmaktan söz eden da kalmamıştır.

Şimdi bu söylem sol partilerde eğitim alanındaki bir başka gelişmeye yerini bırakmıştır.

Önceleri kuran kurslarına karşı çıkanlar Hükumetleri dömeninde ‘’hadi canın bu kurslar da tenis kursu gibi bir şey’’diyerek bunların önünü açmış,sonrasında Hala Sultan ve ilahiyat Kolejine karşıyız deyip elde makas en önde kurdela kesme törenine katılmıştır.

Artık ilahiyat koleji açıktır.Okutulan dersler Eğitim Bakanının denetiminde değildir.Baş örtülü vesikalık resim ile Diploma alabilmeleri yargı yolu ile sağlanmıştır.

Şmdi 24 Haziran seçimleri sonrası şu haber vardır:

‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçiminin ardından ilk yurt dışı ziyaretini KKTC'ye yapacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC ziyaretinde, Haspolat bölgesinde, 2013 yılında yapımına başlanan Hala Sultan Camii'nin açılışına katılacak. Edirne'deki Selimiye Camii'nden esinlenilerek, yapılan cami, KKTC'nin de simgesi haline geldi. 37 bin metrekare alana ve 4 minareye sahip camide, 6 bin kişi aynı anda namaz kılabilecek. ‘’

Şimdi ben artık bir şeyi merak etmiyorum,

Bu olaya Hükumet ve muhalefet tam kadro katkı koyacaklardır.

Şimdiden gerekli makas tedariki yapmaya başlamışlar ve kürsünün ne kadar büyük olması gerektiğini tartışmaktadırlar.Malum elde makas o karede yer alanlar Yönetenlerin gözdesi olmaya adaydırlar.Bu nedenle Muhalefet da kürsüden yer talep edecektir.Sakın ola onları da ihmal etmeyin.

Bu gün Sivas Madımak olaylarının yıl dönümü.Orada yargılananlar çok çok ucuz cezalar aldılar,aynen bizdeki Meclis ve Afrika gazetesi olayları gibi.

Bizler de adım adım Madımak olaylarını yaşamaya doğru gidiyoruz..

Birisi söylemedi demeyiniz..