“Guterres Belgesi” tartışmaları sürüyor

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın önceki gün New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Crans Montana zirvesi sırasında BM’nin bir belge sunduğu ve bunun kazanım olarak değerlendir

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın önceki gün New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Crans Montana zirvesi sırasında BM’nin bir belge sunduğu ve bunun kazanım olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylemesinin ardından söz konusu belgenin içeriği ve ilgili açıklamalar bugün de Rum basınında geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi: “Tehlikeli Akrobasi – Guterres Belgesi BM’in Rolünün Değişmesinin Önünü Açabilir” başlıkları altında verdiği haberinde, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Crans Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs zirvesi sırasında yaptığı iki müdahale konusundaki tartışmaların tehlikeli bir cambazlık durumuna dönüşebileceği yorumunda bulundu.

Gazete, Crans Montana zirvesi sırasında BM Genel Sekreteri Guterres’in, sürecin Kıbrıslılık kimliğini bozmadan sürece yardımcı olmak adına ilk olarak 30 Haziran tarihinde Guterres çerçevesi olarak bilinen bir müdahalede bulunduğunu, yazılı olarak sunulmayan bu çerçevenin taraflara, Guterres’in Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide tarafından sözlü olarak iletildiğini belirtti.

Altı başlıktan oluşan ve Eide’nin sözlü dile getirmesinin ardından taraflarca kağıda not alının çerçevenin 30 Haziran’da gündeme gelmesinin ardından, beş taraf arasında 6 Temmuz’da gerçekleştirilen yemekte ise ikinci müdahalenin geldiğini, yani Guterres belgesinin sunulduğunu öne sürdü.
Elde ettiği bilgilere göre gazete, 6 Temmuz gecesi gerçekleştirilen yemeğin başlamasından bir saat sonra BM’nin “tek sayfalık ve çözümün uygulanmasının denetlenmesine değinen” bir belgeyi masaya getirdiğini ancak belgenin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “tek bir yorumu” ve Kocias’ın bir iki değinmesinin dışında hiç görüşülmediğini iddia etti.

Gazete, Kıbrıs Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in ise önceki gün yaptığı açıklamada söz konusu belgenin “Antonio Guterres’in, yemek sırasında gündeme gelen gayrı resmi bir belgesi, bir fikri olduğunu” söylediğini aktardı.

Haberde, Rum Yönetimi’nin ise, BM Genel Sekreteri’nin çözüm süreci sırasında belge sunma hakkını elde etmesi ve sürecin Kıbrıslılık kimliğinin ortadan kalmasına yol açabileceği gerekçesiyle konunun dikkatli ele alınması gerektiğini düşündüğü belirtildi.

BELGENİN ALTI BAŞLIĞI

Gazete, söz konusu belgede, çözümün uygulanmasına ilişkin, “anayasal düzen, toprak düzenlemelerinin uygulanması, yeni düzenin gözetlenmesi, askerlerin çekilmesi, silahlarının toplanması ve mülkiyet hakkındaki maddelerin uygulanması” şeklinde sıralana altı başlığın bulunduğunu da iddia ederek, “çözümün uygulanmasının kontrolüne” ilişkin ise şu maddelerin belgede yer aldığını yazdı:

“1. Görev ve yetkileri yenilenen UNFICYP’le BM’nin yerinde gözetimi.

2. Tarafların, şimdiki garantörlerin de yer alacakları bir Tavsiye Komitesi kurması. Federal Hükümetten iki, her kurucu eyaletten birer, her garantör devletten birer ve başkalık da yapacak BM temsilcisinin yer alacağı, yürütme yetkisi olmayan bir komite olacak.

3. Çözümün doğru ve kesintisiz uygulanması için tavsiyelerde bulunacak seçkin kişilerden olaşan bir grubun kurulması.

4. Genel Sekreter’in, BM tarafından hazırlanacak raporlar doğrultusunda, çözümün uygulanmasını tarafsız olarak izlemesi.

5. Güvenlik Konseyi’nin, çözümün uygulanması konuları hakkında, garantörlerin gözlemci statüsüyle katıldıkları toplantı gerçekleştirmesi hakkı.”

Öte yandan Politis gazetesi: “Kocias Onları Alt Üst Etti – Çözümün Uygulanması Belgesinin Varlığına İlişkin Açıklama Ortamı Alevlendirdi” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarında geniş yer verdiği haberinde, Kocias’ın New York’ta yaptığı açıklamanın Crans Montana zirvesinde yaşananları yeniden gündeme taşıdığını yazdı.

Gazete, Guterres çerçevesini tamamlayıcı nitelikte olan söz konusu belgenin 6 Temmuz günü Crans Montana’da sunulduğunu ancak Kıbrıs Rum tarafının bu belgeye ilişkin herhangi bir açıklamada veya değinmede bulunmadığını belirtti.

Çözümün uygulanması konusunun Crans Montana’da taraflar arasındaki asıl anlaşmazlık unsurunu teşkil ettiğini iddia eden gazete, Kıbrıs Rum tarafının “bunun bir mekanizma aracılığıyla sağlanması, Türkiye’nin ise bir uygulama anlaşması öngördüğünü” öne sürdü.

Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan’ın Uygulama Anlaşması’na itirazlarının, Türkiye’yi, kendi kendini denetleme konumuna getireceği gerekçesiyle, anlaşmaya katılacak tarafla ilişkin olduğunu belirten gazete, bu durumun, Guterres çerçevesinde öngörülen, garantör ülkelerin kendi kendilerini denetleyemeyeceği unsuruna da ters düştüğünü savundu.

Gazete, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin, çözümün uygulanmasının, imzalanacak yeni bir anlaşma temelinde bir gözetleme komitesi kurulması şekilde olduğunu iddia ederken, İngiltere’nin önerisinin ise, her iki tarafın düşünce biçimlerinin birleşimi şeklinde, daha geniş bir mekanizmanın bir parçası olacak Uygulama Anlaşması imzalanması yönünde olduğunu öne sürdü.

Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan’ın, İngiltere’nin bu düşüncesini, nüfuzunu koruma çabası şeklinde değerlendirdikleri ve Kocias ile İngiltere AB Bakanı Alan Duncan arasında zıtlaşmayla sonuçlandığı da haberde yer aldı.

Haravgi gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “Başkan Çözümün Uygulanması Belgesini Önemsizleştirdi – Belgeyi Yemek Gecesi Gerginlik Olduğu İçin Görüşmedi” başlıkları altında verirken, Kocias’ın çözümün uygulanmasına ilişkin belge olduğunu açıklamasının ardından siyasi arenanın alt üst olduğu yorumunda bulundu.

Haberde, belgenin varlığının dün “Sigma” kanalına açıklamada bulunan Rum müzakereci Mavroyannis tarafında doğrulandığı da belirtildi.

Habere göre Mavroyannis, “Guterres, çerçevesinde yer verdiği altı maddeyle, müdahale hakları ve garantörlük anlaşmasının kaldırılması, yerine de bir uygulama, izleme ve gözetleme mekanizmasının getirilmesini öngörüyordu. Söz konusu belge de bu yöndeydi” şeklinde konuştu.

Gazete, BM Genel Sekreterinin çerçevesinde, Kıbrıs Rum tarafının bugüne kadar istediği şeylerin – müdahale hakları ve garantörlük anlaşmasının – kaldırılmasını istemesi ve söz konusu belgeyle de bir adım ileriye, bunların yerini alacak uygulama mekanizmasına adım atmasının, söz konusu belgenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğu yorumunda bulundu.

ANASTASİADİS NEW YORK’TA KOCİAS’LA GÖRÜŞTÜ
“ARAMIZDA YANLIŞ ANLAMA YOK”

Öte yandan Fileleftheros gazetesi bir başka haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocias’ın New York’ta bir araya geldiklerini, görüşme sonrasındaki açıklamalarında ise Guterres belgesi sebebiyle “aralarında bir yanlış anlama olmadığı” vurgusunu yaptıklarını yazdı.

Habere göre Anastasiadis, Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın, müzakerelerin Guterres çerçevesi temelinde yeniden başlaması arzusunda olduğunu yineledi.

Kocias ise açıklamasında, BM Genel Sekreteriyle Pazar gecesi gerçekleştirdiği görüşme hakkında Anastasiadis’i bilgilendirdiğini belirterek, Guterres’in Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözümü desteklemeyi arzuladığını ifade etti.

PARTİLER ELEŞTİRİLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

Güney Kıbrıs’ta ise Rum siyasi partileri Anastasiadis’e yönelik eleştirileri dün de devam etti.

Gazetenin haberine göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu, söz konusu belgenin görüşülmemesine Türkiye’nin Crans Montana’daki tutumunun ve Guterres çerçevesini kabul etmemesinin sebep olduğunu iddia etti.

AKEL’den yapılan açıklamada ise Anastasiadis, söz konusu belgeyi gizlemekle suçlanırken, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise, Kocias’ın Güney Kıbrıs ziyareti ve Ulusal Konsey toplantısına katılması sırasında söz konusu belgeye değindiğini öne sürdü.

EDEK ve AKEL’in başkanlık seçimlerinde desteklediği aday olan Stavros Malas da dünkü açıklamalarında söz konusu belge sebebiyle Anastasiadis’i eleştiridi.

Güney Kıbrıs Haberleri

Derinya’daki ara bölgede Rum çiftçiler ile UNFICYP mensupları arasında gerginlik!
Alman emlakçının dava duruşması 5 Mart 2025’e ertelendi
"Tatar ile yeni sınır kapılarını görüşmeye hazırım"
Androniku cinayetinin üç sanığına ömür boyu hapis cezası!
Hristodulidis: Çoklu konferans şubat veya martta