İşte size hesap sormanın yolu..

Arif Alasya

Anayasaya göre devletin en etkin kurumunun Sayıştay Başkanlığı olması gerekir. Bunun böyle olması gerekliliği Anayasamızda Sayıştayın görev ve sorumlulukları yazılırken açıkça belirtilmiştir.(Sayıştay yasası madde 3 ve 4).Bu maddelerin kendisine verdiği yetkilerle gerekli denetimi yapar bulgularını gerekçe ve belgeleri ile birlikte bir rapor haline getirir. Raporun bulgularına göre de yapılması gerekenleri da sonuç olarak rapora ekleyerek denetçiler ve Başkanın imzasıyla. Yine Sayıştay yasasının 33,34,35,36 ve 37’nci maddelerine uygun olarak Meclis ve Bakanlar kuruluna sunar.

Evet, buraya kadar her şey normal seyrinde devam eder ancak bu noktadan sonra ne olur? Sorusuna cevap yoktur. Bu raporların savcılık tarafından işleme konulması birtakım esaslara bağlanmıştır.

Bu raporlara bakıp hatalı yapılan işlerin savcılığa aktarılması için mecliste komite kurulacak, bu komite bu rapor hakkında komite görüşü hazırlayacak, Meclis gündemine gelecek ve Meclisten Savcılığa aktarılması uygundur kararı çıkacak ve o zaman Savcılık işlem başlatacak.

Yani Sayıştaylığın görevi sadece rapor tanzim etmek. Ancak enteresan olan Sayıştaylığın raporu hazırlarken istediği bilgileri vermeyenler hakkında kanunu takibat isteyebileceği ve vermeyenler hakkında hapislik da dâhil dava açılabileceği yazmaktadır.

Fakat rapor sonrası bu raporu gündeme almayanlar için herhangi bir uygulama yoktur.

SIRA SİZE DE GELEBİLİR..

İşte yukarıdaki cümle ve tanım galiba meselenin esasını teşkil etmektedir.

Bu Sayıştay raporlarının Meclis tarafından bu güne kadar görüşülmemesi hayret vericidir. Bu raporların Mecliste görüşülmemesi birçok Vatandaşın Devlet tarafından mağdur edilmesinin yanında birçok vatandaşın kazançların yanına kalmasına ve de bu suçları işleyenlerin cezasız kalmasına neden olmaktadır. Bu raporlar Mecliste görüşülüp yargıya intikal ettirilirse belki de birçok makam sahibi kişi hem görevinden hem servetinden olacak, birçok kişi devletten haksız kazanç elde ettiği için yargılanacak. Belki birçok vatandaş haksızlığa uğradığı için hakkını alacak.

Bütün bunları engelleyen Meclis adil mi davranıyor? Yoksa yukarıda yazdığım cümle ile hareket ederek bu gün eğer onların dosyalarını yargıya yollarsak, yarın onlar da bizim dosyalarımızı yargıya yollar mantığı mı yatıyor?

Sadece KKTC’nin kuruluşundan bu güne 30 yılı aşkın zaman geçmiştir. Meclise intikal etmiş Sayıştay raporları görüşülmediğine göre MALİ YÖNDEN MAKAMINI KÖTÜYE KULLANAN VEDE ŞAİBELİ UYGULAMA YAPAN HİÇBİR BAKAN VEDE MAKAM YOKTUR.

O halde neden tüm siyasi partilerimiz hep HESAP SORMAKTAN bahsedip iktidara gelmek istiyorlar. işte iktidara geldiklerinde ellerinde denetim raporları neden işleme koymuyorlar? Ha eğer bu raporların olmadığını söylüyorlarsa MECLİS BAŞKANI ÇIKIP HALEN MECLİSTE OLAN VE İŞLEM YAPILMAYAN SAYIŞTAY RAPORLARININ SAYISINI AÇIKLASIN.

Bir de meselenin başka bir boyutu var örneğin 15 yıldan veya daha eski Mecliste duran bir dosya işleme konur ve rapor Savcılığa yani yargıya aktarılırsa bu rapora göre dava açılabilir mi? Haksızlar yargılanıp ceza alabilir mi? Haklı ve mağdur olanların tazminat hakkı doğabilir mi? Haksız kazanç sağlayanların servetinden geri alınabilir mi? Bu soruların cevabı da en az bu raporları işleme koymak kadar önemlidir.

İŞTE SİZE HESAP SORMA FIRSATI SAYIN VEKİLLER BUYURUN…