CTP milletvekili Doğuş Derya, UBP hükümeti ve cumhurbaşkanı Tatar, burayı vilayet yapma peşinde diyor.
E o zaman siz de gerekeni yapın ve çıkın o meclisten sokağa ve dünya hukukuna gidin, eski CTP'yi hayata geçirin.
Kavga verin, adam gibi kavga, o Özker hoca'nın, Naci Talat'ın CTP'si olun.
Bırakın mecliste konuşmayı ya da demeç vermeyi.
Bunlar bizleri kurtaramaz!
Kurtulmak için Ankara'nın karşına dikilin!
Onun icazeti altındaki mecliste yer almayın. Çünkü icazet altında kurtuluş aranmaz! Kurtuluş sokaktadır!
Evet, kurtuluş artık sokaktadır.
Gelin bunu yapın.
Mecliste bulunmakla ne kazanmış olacağız.
Kıbrıs türkü olarak hiç bir şey!
Sadece sizler orada vekillik maaşı almış olacaksınız hepsi o!
Ama diğer yandan vilayet olunduğu zaman ne olacak?
O vekilliğiniz de bitmiş olacaktır!
Hade diyelim burayı vilayet etmek için Türkiye, dünyaya karşı böyle bir adımı atma cesareti göstermeyecek, ama diğer yandan şimdi olduğu gibi işgali burada devam edecektir.
Açıkçası, Türkiye'nin işgali her yönden daha da artmış olacaktır.
CTP ve Milletvekili Derya, bunu bilmiyor mu?
Bunu düşünebilmiyorlar mı?
Dünkü parti değil CTP, 1970'de hayata geçmiştir. O yüzden partide bulunanlar profesyoneldirler.
Evet, tehlikenin KIBRIS türkünü her şeyi ile bu adada bitirmek olduğudur. Bunu görmemek ya da görerek o meclis içerisinde kalmakla kurtulacağımızı sanıyorsanız yanılırsınız.
Bakınız tehlikenin ne kadar da büyük olduğu ve hızla bizlerin bu ada yarısında tutsak ve de azınlık halde olduğumuzun gerçeğidir bu!
Soruyorum:
Seçimler neyi değiştirdi?
Ne değişti?
Bakınız, TC partisi olan YDP bugün hükümet olmuştur.
Yani bu ne demektir, bizler azınlık olduk!
Bizler, hızla her şeyimizi Ankara'nın iradesine teslim etmiş olduk demektir!
Bugün şayet Arıklı ve partisi başımıza hükümet oluşursa; bunun suçlusu yine bizleriz.
Çünkü bizler, yani siyasal partiler olarak varolmak kurtulmak için haraket etmedir!
Siyasal partiler derken, dışarda yer alanlar değildir elbette! Dışarda yer alan partiler yani sol partiler, kavgayı zaten varolmak için veriyorlar. Burada esas o mecliste yer alan iki sol partidir benim söylemeye çalıştığım. Yani onlar ki yıllarca aynı şekilde kurulan bu işgal edilmiş düzene karşı durmayarak, hedeflerini varolmak adına koymayarak, bugün bu şekilde hem YDP, hem de UBP'yi başımıza getirmeleridir. Özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP'nin yapmış olduğu büyük hatası sonucu bugün TATAR'ın cumhurbaşkanı olmasına neden olmuştur. Halbuki aday çıkarmak yerine Akıncı desteklenmiş olsaydı TATAR kazanmış olmayacaktır. Çünkü söylem birliği bir olacaktı. Kavga zaten burada işgal yapanın olduğu gerçeğiydi. Bunu da AKINCI korkmadan açıkça dile getirdi.
Ya peki Erhürman?
O bunu yapmadı ve hep uzlaşı dedi.
Baskının yaşandığı, açıkça işgalin olduğu gerçeğine uzlaşı dedi durdu. Oysa Ankara, hiç de uzlaşı yapmıyor, hep baskı ve müdahele ile iradeyi ele geçirmiş oluyor.
Her neyse.
Bugün bunların suçluları:
Değişen CTP'dir!
Kızıldan yeşile geçen CTP!
Naci Talat'ın yolundan çıkan!
Özker hocayı partiden atan CTP!
Ve bugün CTP milletvekili Doğuş Derya, eğer ki UBP ve Tatar bizleri vilayetleştiriyor diyorsa, bunda kendileri de suçludur!
Çünkü işgalin içerisinde yer aldılar.
Meclisin içerisinde bu işgali yaşatmış oldular.
Kavga meclise girmek miydi?
Sırf vekil olmak mıydı?
Hayır!
Ama maalesef öyle oldu, öyle yapıldı!
Şimdi ise tehlike büyük!
Kapıda vilayet var!
Kaç para?
Soruyorum:
Kaç para bunu bu şekilde dile getirmek?