Herkesin birçok başarı hikâyeleri, başarısızlıkları var
Korkuları var.
Şimdi durup hayatımda kendimin bile ‘nasıl başardım bu işi ya’ diyeceğim onca örneği anlatmayacağım.
Ama dağda kafama silah dayayıp ölüm tehdidi ile para isteyen çeteyi sözlü hamlelerimle nasıl alt ettiğimi bir gün yazarım.
Koskoca elçiliğin sırf hediyeler ve rüşvetler aldıkları holdingin başkanını Uluslarası İşadamları Derneği’nde benim yerime başkan yapmaları için oynadıkları tehdit, ihbar, şantajları nasıl atlattığımı da bir başka gün anlatmam lazım
Hangi ülkede nerde olmuşsam o ülkede birçok ilklere gerek akademide, gerek iş hayatında gerekse de Sosyal Katkı anlamında ulaşabildiklerim zaten kenarda, köşede bazı kaynaklarda var.
NİYE Mİ YAZIYORUM BU YAZIYI?
Aslında sevgili kızım Nevgül’e bu içinde olduğumuz Covid-19 sürecinin mutlaka geçeceğini anlatıp, moral vermeye çalışırken esinlendim.
Bu süreçte o da birçoğumuz gibi endişe ile izole, hijyen ve dezenfeksiyon kurallarını uygularken, diğer yandan da nasıl hayatın bizi beklediğini öngörüp bu zamanı bir hazırlık zamanı olarak değerlendirmeye çalışıyor.
Biliyorum, önümüzde çok zor bir süreç var, ama hayatımızda neler neler atlatmadık, neler neler başarmadık ki hepimiz?
Çoğunuzun önünde daha birçok başarılar olacak, küçük başarılar, büyük zaferler!
Yine sevdiklerimizle en güzel kutlamaları yapacağız, ara sıra ufak tefek hayal kırıklıkları yaşasak bile.
KORKULARIM KİMİN İÇİN?
Evet, ama içimde iki büyük korku var!
Bir korkum, Corona virüsün beni de dünyayı da önüne katıp götürmesi.
Buna karşı tüm tedbirleri alıyorum, hem de sadece kendim için değil.
Buna rağmen Corona dünyayı götürecekse de yapacak pek bir şey yok.
İkinci korkum daha büyük,
Her nedense Kıbrıs’ta, daha doğrusu KKTC’ de ne yaptımsa yapayım hep bir kriz yok etti, yerle yeksan etti.
Dünya da kazandıklarımı, KKTC’nin kendine çok özel yapısıbir bir silip götürdü
Sorumlusu benim, ama ne suçumuz var bu KKTC düzenindeki insanlık, adalet, bilim, hukuk, etik, ahlak dışı uygulamalar ile yaşayabilen, yararlanabilen ve veya becerenlerle ortak olan yerli, yabancı girişimci, iş insanı, kamu görevlisi, sermayeci veya siyasetçi olmayı reddetmişsek!
Halen reddediyorum, halen çoğumuz reddediyoruz!
Ancak korkum bu KKTC’de Corona’ya karşı bütün mücadelemizin de bu yapıdan dolayı boşa gidebileceğidir!
Hem de büyük çoğunluğumuzun kayıtsız şartsız bu salgına karşı mücadeleye katkı koyduğu halde!
Neden olmasın ki?
Aynı baş, aynı traş ile, fasulyanın yahnisi gitti geldi aynisi,ve bale gudalya, bale gudalya performansı ile kimden, ne bekleyebiliriz ki?
Pembe dünyalar gelecek diye boşa hayal kurmayınız.
Eğer ‘değerinizi’ bugüne kadar ahlaksız teklifler ile kazanmamış iseniz, siz de, değerinizi, her şeyinizi ve hatta hayatınızı kaybedebileceksiniz!
MUTLAKA BAŞARMALIYIZ
Kötümser değil, gerçekçi bir yorum yaptığımı bu kriz döneminde bile bazı aktörlerin neler ile uğraştıkları doğrulamıyor mu?
Yine de mücadeleye devam!
Kazanacak çok başarılar, zaferler, sizleri bekler!