Artık şu gerçeği herkesin görmesi gerekir. Özelliklede siyasal partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri.
Evet, açıkça Türkiye buraya müdahale ve baskı kullanarak irademizin üzerine oturmuştur. Bu İrademizi ve dolayısıyla hayatımızı kurtarmak için birlik halinde olarak sokağa direnmeye çıkmalıyız.
Hatta mecliste yer alan sol partiler meclisi boykot etmelidirler. Aynı çatı altında olmak ancak yapılan müdahaleleri onaylayıp, kabul etmek olacaktır. Yani bu çatıdan kendimizi çıkarmalıyız. Onların bizleri tüketmelerine artık dur demeliyiz.
Kavgamız mücadeledir.
Bu birlikteliği sağlamalıyız. Yoksa bu gidişle yakında içimize daha da nüfus taşınacak ve inanın ki o meclis, tam anlamıyla TC'nin işgali olacaktır.
Ondan sonra ne yapacağız?
Hiç bir şey.
Tam anlamıyla tutsak ve azınlık halinde kalacağız.
Azınlığımız da giderek yok olacaktır.
Yani vatanımızdan, öz yurdumuzdan gitmiş tükenmiş olacağız.
Evet, gidişat bu doğrultudadır.
Ülkenin bölünmüşlüğü üzerinden her türlü işleri yapıyorlar.
Burasını kendi kirli işleri haline getirmiş oldular.
Kaçakçılık!
Kara para aklama!
Kumar!
Hepsi de bu ülkeye taşınmıştır.
O anaları dedikleri ülke sayesinde bugün o üreten toplum yoktur.
Her şeyimizi tükettiler.
Bizleri, üreten toplumu, öyle bir hale soktular ki onlara avuç açar hale getirdiler.
Halbuki bu ülkede nelerin üretildiğini ve bu üretimler sayesinde ayakta durduğumuz ve sürekli de ilerleyen toplum olduğumuz gün gibi ortadaydı.
Ama hayır dediler ve bizleri her bir şeyden koparıp bitirdiler.
Bunları yapan da o anamız dedikleri ülke olmuştur.
O garantör dedikleri ülke!
Canını, namusunu ve malını koruyacak ülke!
Peki ne oldu?
Korudular mı?
Mamur ettiler.
İçlerindeki tüm pislikleriyler ülkeye yerleşmiş oldular.
Evet, türlü kirli işlerini buraya taşımıştırlar.
Tecavüz!
Soygun!
İnsan öldürme!
Evet.
Demokratik düzenden yana olan ve Kıbrısına sahip çıkan insanları da kurşunladılar.
Bu insanlar faili meçhul olarak kaldı.
Kutlu Adalı bunlardan biri.
Ya peki geçmişte katledilen barış sever Kıbrıslı insanlarımız.
Muzaffer Gürkan, Ali Kavazoğlu, Fazıl Önder.
Hepsi vatanlarını savundukları için KIBRIS için öldürüldüler.
1974'ten sonra burasını öyle kirli mafya düzenine getirdiler ki.
Hak, hukuk yerine mafya düzeni geçerli oldu.
Ne yaptık peki toplum olarak?
Bunlara göz yumduk.
Neden?
Ve neden siyasi partilerde karşı durmadı?
Neden o sol güçler burayı bir şekilde işgal eden TC mafyasına dur demek için birlik olmadı?
Ülkenin varlığını tehdit eden bu mafya düzenine neden karşı gelinmedi?
Evet.
İnsanımıza sahip çıkmak istiyorsak birlik ve bütünlüğü sağlamalıyız.
Yoksa yokolup gideceğiz.
Yok olmak mı yoksa var olmak mı istiyoruz?
Bunu düşünerek birlik olmalıyız.
Yok olmamak için birleşip hareket etmeliyiz.
Çünkü başka ülkemiz yoktur.
Başka kurtuluş yolumuz da yoktur.
Bakınız tehlike çok büyük!
Cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu hep birlikte gördük!
Tehdit ve baskı yoluyla memurunu seçtirdiler.
Akıncı'ya nasılda ölüm tehdidi yaptılar!
Ve halen daha bin uçağa ve ülkeyi terk et diyorlar!
Kimin evinden kimi kovuyorlar.
Evet.
Artık bunları görelim.
Gün birleşmek ve mücadele etme günüdür!