1950’li yıllardaki İngiliz sömürge döneminde Kıbrıs Türkü’nün Ekonomik modeli İngiliz idaresinin çıkarttığı FASIL 114 KOOPERATİFLE YASASI altında kurulan Köy kooperatifleri ve Tümünün oluşturduğu Kooperatif Merkez Bankası idi(Bunun paraleli bir oluşum Rumlar için da vardı).Tüm bu kooperatifler ve bankacılık FASIL 114’de yazılı kurallar gereği KOOPERATİF İŞLERİ DAİRESİN’e bağlıydı başında da bir mukayyit bulunurdu.Bu mukayyit yasanın kendine verdiği yetki ile bağımsız ve nerdeyse konusunda Vali’den daha yetkili idi.Tüm kooperatifleri denetler,hatalı bulduğu kooperatiflere her türlü cezayı verebilecek yetkiye ve organlara da sahipti.kendi içinde mahkeme kararlarına eşdeğer yargı sistemi bile oluşturulmuştu.
İşte bu model içerisinde her Türk köyünde bir köy kooperatifi kurulmuş ve tüm bu köy kooperatifleri bir araya gelerek Kooperatif Merkez Bankasını oluşturmuştu. Köy kooperatifi sekreterini köylü, Kooperatif Merkez Bankası yönetim kurulunu da bu köy kooperatiflerinin temsilcileri seçerdi.
Köylünün her türlü girdisi, Gıda, gübre, tarımsal aletler, tarım laçları, inşaat malzemesi, nakit kredi. Özetle her girdisi bu kooperatiflerce karşılanır ve de ürettiği ürünler için da pazarlamacı görevini üstlenirdi.
Ayrıca meslek örgütleri ve sendikaların oluşturdukları kooperatif bankacılığının da kurulmasını ve denetimi sağlardı..Bu gün Bankacılık yasası kapsamında olmayan tüm kooperatif bankaları halen faaliyetlerini bu yasa altında sürdürmektedir..ÖYAK,Amme Memurları Bankası gibi.
Bu yapı 1974’e kadar Kıbrıs Türkünün direniş gücünü artıran en büyük desteği idi.
1974’de Ecevit hükümetinin Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu Kıbrıs Türkü’nün ekonomik kalkınma modelini zamanın Hükümetine dikte ettirirken belli ki ona bu modelimiz hiç anlatılmamış Dolay esiyle kalkınma modelimizi Kooperatifler üzerinden değil KİT ve Kamu kurumları üzerinden yapılandırmıştır. İşte bize uymayan gömleğin bize giydirilmesi o zaman başlamış oldu.