Kooperatiflerde yaşanan bu dönüşümle birlikte artık, KİT’ler, Kurumlar ve Kooperatifler politikacıların yönettiği kurumlar haline gelmiş ve buna paralel olarak sendikalar da politize olmuşlardır.
Denetleme, Yönetime el koyma. Yargılama yetkisi da dâhil Kooperatif mukayyidi bu görevlerini tam anlamı ile yapamaz durumuna gelmiştir. Örneğin yaptığı bir denetleme sonucunu raporlamış ancak politik nedenlerden dolayı gereğini yapamamıştır.
Gereği yapılmadığı için birçok Kooperatif yöneticisi bize bir şey yapamazlar düşüncesi ile Kooperatiflerini iflasa sürüklemişler ve Mukayyitlik seyirci konumuna düşürülmüştür. Burada bu kooperatiflerin isimlerini, yönetici kadrolarını, işlevlerini, politik eğilimlerini yazarak meselenin temelinden sapmak istemiyorum.
Batan birçok Kooperatif olmasına rağmen benim İçin ekonomide temel teşkil eden Koop .Merkez Bankasının süreçte getirildiği noktadır.Tamamıyla siyasi otoriteye bağlı olarak yönetilmekte ve Geçmişteki gibi ekonomimizdeki görevini yapmamaktadır.Artık köylü eskisi gibi ucuz kredi sağlayıp.temel gereksinmelerini karşılayıp,üretime katkıda bulunmaları konusunda Koop. Bankaları dışındaki özel bankalara daha fazla rağbet etmektedir. Fidan, gübre, tohum, ilaç, tarımsal aletler, inşaat ve daha birçok girdilerini Koop.Bankacılık sisteminden değil özel sektör ve Bankalarından karşılamaktadır.Koop.kuruluşların üretim maliyetleri özel sektöre göre daha ucuz olması gerekirken daha pahalı olmuştur.Bu sebepten dolayı çiftçi Koop.Merkez Bankası kuruluşlarından vazgeçmek durumunda kalmıştır.Devam edenler ise rekabet ettikleri kuruluşlara göre yok denecek kadar az kar marjı ile çalışmaktadır.
İşte bu bize uymayan Ekonomik modellerin gelmesi ile birlikte bir taraftan Kooperatifçilik, diğer taraftan KİT ve kamu kuruluşları iflasa sürüklenmiştir.