Korku vücuda faydalı mı?

Cadılar Bayramı korkuyu eğlenceye dönüştüren bir gelenek. Korkunun insanlar üzerinde fiziksel anlamda bir çok etkisi var. Bir korku filmi vücutta olumlu etki yaratabilir ya da hayat boyu tedirginliğe yol açabilir.

Korku filmleri akyuvarlar için faydalı mı?

Görünen o ki, korku filmleri sağlımız için faydalı dahi olabiliyor. Yaşları 20 ile 26 arasında değişen 32 sağlıklı kişiyle yapılan bir deneyde grubun bir odada sessizce oturarak ''Teksas Katliamı'' filmini izlemeleri istendi. Filmi izleyenlerin bağışıklık sistemi tarafından vücuda giren mikroplara karşı savaşırken kullanılan akyuvarlarının aktif hale geldiği gözlemlendi.

Spor yerine film?

Korku filmlerinin ayrıca kalori yakmaya yardımcı olduğu da söyleniyor. Tabii bu bulguya ulaşan ve Londra Westminster Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmanın Amazon.com’un katkılarıyla yaptırıldığını da belirtmekte yarar var. Araştırma sonuçlarına göre, Cinnet (The Shining) 184 kalori yakarken Jaws’ı izleyenler 161 kalori yaktı.

Felaket provası

Uzmanlara göre, korku filmlerine bu kadar ilgi duymamızın sebebi ise felaket senaryolarına adeta bir prova niteliğinde olmaları. Örneğin The Shining’i izledikten sonra uzaktaki otele giderken çok daha hazırlıklı olacağınız kesin.

Korkunun ''tamamlanmamış evrimi''

Korku ve tiksinme hislerinin insanları koruduğu düşünülüyor. Ne var ki, bu anlamda insan evrimi henüz modern uygarlığa yetişebilmiş değil. Örümcek, yılan, yükseklik gibi en derin korkularımız günümüzde bizi öldürmesi çok daha olası olan trans yağlar, sigara, arabalar ve alkol gibi korkulardan oldukça uzak.

''Korkusuz S.M.''

Öte yandan her insan korku hissinden bu kadar etkilenmiyor. Örneğin bilim isanlarının dikkatini çeken S.M. vakası. S.M. isimli kadın nadir görülen bir genetik hastalık olan Urbach –Wiethe sendromundan muzdaripti ve bu nedenle de korku filmlerine, ürkütücü hayvanlara ya da perili evlere karşı hiçbir korku belirtisi göstermiyordu. Hasta 3 dakika boyunca merak güdüsüyle bir yılanı elinde tutabiliyor.

''Korkusuz S.M.''

Öte yandan her insan korku hissinden bu kadar etkilenmiyor. Örneğin bilim isanlarının dikkatini çeken S.M. vakası. S.M. isimli kadın nadir görülen bir genetik hastalık olan Urbach –Wiethe sendromundan muzdaripti ve bu nedenle de korku filmlerine, ürkütücü hayvanlara ya da perili evlere karşı hiçbir korku belirtisi göstermiyordu. Hasta 3 dakika boyunca merak güdüsüyle bir yılanı elinde tutabiliyor.

Korkunun ''kokusu''

Bir korku filmi izledikten sonra daha farklı koktuğunuzu biliyor muydunuz? Viyana’da Candman’i izlemeye gidenler ve daha nötr bir film izleyenlerin filmden sonra koltukaltlarını bir mendille silmeleri istendi. Bu örnekleri koklamaları istenen şanslı kadınlar korkunun kokusunu ayırt edebildiler.

Korku filmleri ve yerleşik korkular

Korku filmlerinin aynı zamanda yerleşik bir olumsuz algıya da neden olabileceği belirtiliyor. 75 öğrenciden hayatları boyunca kendilerini tedirgin eden rahatsızlıkları bildirmeleri istendi. Bazı örnekler şu şekildeydi: Jaws’ı izledikten sonra yüzmede zorluk yaşama, palyaçoların yakınındayken huzursuz olma, Blair Cadısı’nı izledikten sonra kamp ve ormanlardan ürkme.

Peki ya ''korku oyunları''?

Video oyunlarının etkileri konusunda ise bilim dünyası henüz kesin verilere sahip değil. Zira bu tür ''korku oyunları'' henüz çok yeni bir tür. Ancak bazı araştırmalar yoğun bir biçimde oyun oynamanın uyku düzensizliğine yol açtığını gösteriyor. Avustralyalı araştırmacılar sık oyun oynayanların daha kısa süre uyuyabildiğini ve uykularının daha az verimi olduğunu belirtiyor.

1/9